PEYGAMBER ALEYHİSSELAMIN İSMİ ANILDIĞINDA ONA SALAVAT GETİRMEMEK İLE İLGİLİ HADİSLER
HİCRET :: Hadis :: Hadis Bahçesi
1 sayfadaki 1 sayfası
PEYGAMBER ALEYHİSSELAMIN İSMİ ANILDIĞINDA ONA SALAVAT GETİRMEMEK İLE İLGİLİ HADİSLER
Sahih olduğunu söyleyen Hâkim'in Kâb b. Aceze (r.a.) den rivayetinde Resûl-i Ekrem:
“Minberi hazırlayın,” buyurdu. Biz de minberi hazırladık. Üç basamaklı olan minberin her üç basamağına yükseldikçe âmin dedi. Minberden indiğinde kendisine:
“Ya Resûlallah, âdetinizin hilafına, birinci basamakta âmin, ikinci basamakta âmin, üçüncü basamakta da âmin, dediniz. Bunun hikmeti ne idi?” diye kendisinden sorduk. Resûl-i Ekrem:
“Birinci basamağa çıktığımda bana Cebrail aleyhisselâm geldi de: “Ya Muhammed, ramazan ayına yetiştiği halde ölüp de günahı bağışlanmayarak cehenneme atılan kimseyi Allah (rahmetinden) uzaklastırsın.” dedi, ben de “Âmin” dedim. İkinci basamakta yine Cebrail aleyhisselâm geldi ve “Ey Muhammed, kimin yanında adın anıldı ve sana salavat getirmedi ise (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.” dedi, ben de “Amin” dedim. Üçüncü basamakta yine Cebrail aleyhisselâm gelerek “Ya Muhammed, anne ve babasına veya bunlardan birisine ihtiyarlık anlarında yetişip de cennete girmesine sebep olacak şekilde rızalarını kazanmayan (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.” dedi, ben de “Âmin” dedim, buyurdu”.
İbn Hibban “Sahih”inde, Taberânî leyyin sened ile, aynca Bezzâr ve Taberâni İbn Huzeyme'den aynı mealde rivayetleri vardır.[1]
Tirmizi’nin, hasen ve gariptir, dediği rivayeti şöyledir: Cebrail aleyhisselâm Resül-i Ekrem'e gelerek,
“Yanında ism-i şerifin anıldığı halde üzerine salavât-i şerife getirmeyen kimsenin burnu sürtülsün. Ramazan ayı girip çıktığı halde (gerekli ibadeti yapmadığı için) mağfiret olmayan kimsenin burnu sürtülsün. Anne babasından (birinin veya her ikisinin) ihtiyarlık çağına yetişip de (rızalarını kazanmak suretiyle) cennete giremeyen kimsenin de burnu sürtülsün.” buyurdu.”[2], buyurmuştur. Yalnız İbn Huzeyme ve “Sahih”inde İbn Hibban’ın rivayetleri ifade bakımından farklıdır. Bunlara göre, Resûl-i Ekrem'in her üç basamakta ayrı ayrı “Âmîn” demesinin hikmetini sorduklarında, Resûl-i Ekrem:
“Birinci basamakta Cebrail aleyhisselâm geldi ve:
“Kim ki Ramazan ayma yetişir ve (gerekli ibadeti yapmadığı için) bağışlanmadan cehenneme girerse, Allah onu (rahmetinden) uzaklaştırsın. Sen de; “Âmîn” de, dedi, ben de: “Âmîn” dedim. (Cebrail yine:) Anne ve babasının birine yetiştiği halde ölüp de cehenneme giren kimseyi Allah (rahmetinden) uzaklaştırsın, sen de “Âmin” de, dedi, ben de “Âmin” dedim. (Yine Cebrail:) Yanında ism-i şerifin anılıp da senin üzerine salavât-ı şerife getirmeyen, sonra ölüp de cehenneme giren kimseyi Allah (rahmetinden) uzaklaştırsın, sen de “Âmin” de, dedi, ben de “Âmîn” dedim.”[3], buyurdu.
Ayrıca Taberanfnin Hüseyin b. Ali (r.a.) den rivayetinde Resûl-i Ekrem:
“Kimin yanında ismim anılır da şaşırıp bana salavât-ı şerife getirmezse, cennetin yolunu şaşırmış olur.”[4], buyurmuştiur.
Muhammed b. Hanefi'den mürsel olarak gelen bir rivayette Resûl-i Ekrem:
“Kimin yanında ismim anılır da üzerime salavat-ı şerife getirmeyi unutursa, cennetin yolunu şaşırmış olur.”[5], buyurmuştur.
İbn Mâce ve Taberâni'nin -senedinde ihtilâf olan- rivayetlerinde Resûl-i Ekrem:
“Bana salavât-ı şerife getirmeyi unutan kimse, cennetin yolunu şaşırmış olur.”[6], buyurmuştur.
Nesei, “Sahih” inde İbn Hibbân, Sahih olduğunu Söyleyen Hâkim Hüseyin b. Ali (r.a.) den, aynca Tirmizi’de -râvileri arasına Hz. Ali'yi katarak- hasen, Sahih ve garip olduğunu söylediği, rivayetlerinde Resûl-i Ekrem şöyle buyurmuştur:
“(Gerçek) cimri, yanında ismim anıldığı halde bana salavât-ı şerife getirmeyendir.” [7]
İbn Âsım'ın rivayetinde, “Cimrilerin cimrisi, yanında ismim anıldığı halde bana salavât-ı şerife getirmeyendir. İşte bu, insanların en cimrisidir.” [8], buyurulmuştur.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Mecmeu'z-Zevâid ve Menbeu'l-Fevâid, 8/139.
[2] Sünenü't Tirmizi, 5/550 (Ancak Tirmizideki rivayette Cebrail aleyhisselâm’dan bahis yoktur).
[3] Mecmeu'z-Zevâid ve Mecbeu'l-Fevâid, 10/166.
[4] Mecmeu'z-Zevâid ve Menbeu’l-Fevâid, 10/164, (Taberâni'nin rivayetinden naklen).
[5] et-Tergîb vet-Terhib, 2/508 (Taberâni'nin rivayetinden naklen).
[6] Sünenü İbn Mâce, 1/294.
[7] Sünenü't-Tirmizil, 5/551; Mecmeu'z-Zevaid ve Menbeu'l-Fevâid, 10/164 (Taberâni'nin rivayetinden naklen).
[8] et-Tergîb vet-Terhib, 2/510, 511 (İbn Ebl Asm’ın rivayetinden naklen).
“Minberi hazırlayın,” buyurdu. Biz de minberi hazırladık. Üç basamaklı olan minberin her üç basamağına yükseldikçe âmin dedi. Minberden indiğinde kendisine:
“Ya Resûlallah, âdetinizin hilafına, birinci basamakta âmin, ikinci basamakta âmin, üçüncü basamakta da âmin, dediniz. Bunun hikmeti ne idi?” diye kendisinden sorduk. Resûl-i Ekrem:
“Birinci basamağa çıktığımda bana Cebrail aleyhisselâm geldi de: “Ya Muhammed, ramazan ayına yetiştiği halde ölüp de günahı bağışlanmayarak cehenneme atılan kimseyi Allah (rahmetinden) uzaklastırsın.” dedi, ben de “Âmin” dedim. İkinci basamakta yine Cebrail aleyhisselâm geldi ve “Ey Muhammed, kimin yanında adın anıldı ve sana salavat getirmedi ise (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.” dedi, ben de “Amin” dedim. Üçüncü basamakta yine Cebrail aleyhisselâm gelerek “Ya Muhammed, anne ve babasına veya bunlardan birisine ihtiyarlık anlarında yetişip de cennete girmesine sebep olacak şekilde rızalarını kazanmayan (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.” dedi, ben de “Âmin” dedim, buyurdu”.
İbn Hibban “Sahih”inde, Taberânî leyyin sened ile, aynca Bezzâr ve Taberâni İbn Huzeyme'den aynı mealde rivayetleri vardır.[1]
Tirmizi’nin, hasen ve gariptir, dediği rivayeti şöyledir: Cebrail aleyhisselâm Resül-i Ekrem'e gelerek,
“Yanında ism-i şerifin anıldığı halde üzerine salavât-i şerife getirmeyen kimsenin burnu sürtülsün. Ramazan ayı girip çıktığı halde (gerekli ibadeti yapmadığı için) mağfiret olmayan kimsenin burnu sürtülsün. Anne babasından (birinin veya her ikisinin) ihtiyarlık çağına yetişip de (rızalarını kazanmak suretiyle) cennete giremeyen kimsenin de burnu sürtülsün.” buyurdu.”[2], buyurmuştur. Yalnız İbn Huzeyme ve “Sahih”inde İbn Hibban’ın rivayetleri ifade bakımından farklıdır. Bunlara göre, Resûl-i Ekrem'in her üç basamakta ayrı ayrı “Âmîn” demesinin hikmetini sorduklarında, Resûl-i Ekrem:
“Birinci basamakta Cebrail aleyhisselâm geldi ve:
“Kim ki Ramazan ayma yetişir ve (gerekli ibadeti yapmadığı için) bağışlanmadan cehenneme girerse, Allah onu (rahmetinden) uzaklaştırsın. Sen de; “Âmîn” de, dedi, ben de: “Âmîn” dedim. (Cebrail yine:) Anne ve babasının birine yetiştiği halde ölüp de cehenneme giren kimseyi Allah (rahmetinden) uzaklaştırsın, sen de “Âmin” de, dedi, ben de “Âmin” dedim. (Yine Cebrail:) Yanında ism-i şerifin anılıp da senin üzerine salavât-ı şerife getirmeyen, sonra ölüp de cehenneme giren kimseyi Allah (rahmetinden) uzaklaştırsın, sen de “Âmin” de, dedi, ben de “Âmîn” dedim.”[3], buyurdu.
Ayrıca Taberanfnin Hüseyin b. Ali (r.a.) den rivayetinde Resûl-i Ekrem:
“Kimin yanında ismim anılır da şaşırıp bana salavât-ı şerife getirmezse, cennetin yolunu şaşırmış olur.”[4], buyurmuştiur.
Muhammed b. Hanefi'den mürsel olarak gelen bir rivayette Resûl-i Ekrem:
“Kimin yanında ismim anılır da üzerime salavat-ı şerife getirmeyi unutursa, cennetin yolunu şaşırmış olur.”[5], buyurmuştur.
İbn Mâce ve Taberâni'nin -senedinde ihtilâf olan- rivayetlerinde Resûl-i Ekrem:
“Bana salavât-ı şerife getirmeyi unutan kimse, cennetin yolunu şaşırmış olur.”[6], buyurmuştur.
Nesei, “Sahih” inde İbn Hibbân, Sahih olduğunu Söyleyen Hâkim Hüseyin b. Ali (r.a.) den, aynca Tirmizi’de -râvileri arasına Hz. Ali'yi katarak- hasen, Sahih ve garip olduğunu söylediği, rivayetlerinde Resûl-i Ekrem şöyle buyurmuştur:
“(Gerçek) cimri, yanında ismim anıldığı halde bana salavât-ı şerife getirmeyendir.” [7]
İbn Âsım'ın rivayetinde, “Cimrilerin cimrisi, yanında ismim anıldığı halde bana salavât-ı şerife getirmeyendir. İşte bu, insanların en cimrisidir.” [8], buyurulmuştur.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Mecmeu'z-Zevâid ve Menbeu'l-Fevâid, 8/139.
[2] Sünenü't Tirmizi, 5/550 (Ancak Tirmizideki rivayette Cebrail aleyhisselâm’dan bahis yoktur).
[3] Mecmeu'z-Zevâid ve Mecbeu'l-Fevâid, 10/166.
[4] Mecmeu'z-Zevâid ve Menbeu’l-Fevâid, 10/164, (Taberâni'nin rivayetinden naklen).
[5] et-Tergîb vet-Terhib, 2/508 (Taberâni'nin rivayetinden naklen).
[6] Sünenü İbn Mâce, 1/294.
[7] Sünenü't-Tirmizil, 5/551; Mecmeu'z-Zevaid ve Menbeu'l-Fevâid, 10/164 (Taberâni'nin rivayetinden naklen).
[8] et-Tergîb vet-Terhib, 2/510, 511 (İbn Ebl Asm’ın rivayetinden naklen).
odsu- ilim ehli
- Mesaj Sayısı : 99
Similar topics
» PEYGAMBER ALEYHİSSELAMA SALAVAT GETİRMENİN FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER
» Cuma günü peygamber sallallahu aleyhi vesselleme salavat getirmek
» HACAMAT İLE İLGİLİ HADİSLER
» FATİHA SURESİ İLE İLGİLİ HADİSLER
» Siraci Münirden Evlilik İle İlgili Hadisler
» Cuma günü peygamber sallallahu aleyhi vesselleme salavat getirmek
» HACAMAT İLE İLGİLİ HADİSLER
» FATİHA SURESİ İLE İLGİLİ HADİSLER
» Siraci Münirden Evlilik İle İlgili Hadisler
HİCRET :: Hadis :: Hadis Bahçesi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz