FITIR SADAKASI
HİCRET :: İlim :: Fıkıh / Akaid
1 sayfadaki 1 sayfası
FITIR SADAKASI
Fıtır sadakası; Ramazan'da vacib olan bir zekâttır. Fıtır sadakası, büyük-küçük, erkek-kadın, hür-köle herkese vacibdir.
Buhâri ve Müslim'in Ibn Ömer'den rivayet ettiklerine göre: Raslüllah sallallahu aleyhi ve sellem, fıtır sadakasını Ramazan ayın
da hurmadan bir sa' (2.917 kg.) ve arpadan bir sa' olarak, köle-hür, erkek-kadın, bütün müslümanlara farz kılmıştır.
Fıtır sadakası; hicretin ikinci senesi Şaban ayında meşru kılınmış olup oruçlu kimseyi, yapacağı umulan kötülüklerden, boş sözlerden korur. Böylece fakir ve muhtaçlar gözetilmiş olur.
Ebû Dâvûd, îbn Mâce ve Dârekutnî'nİn îbn Abbas'dan rivayet ettikleri hadiste îbn Abbas şöyle demiştir: «Rasûlüllah sallallabu aleyhi ve sellem, fıtır sadakasını, oruçluyu boş söz ve hareketlerden korumak ve fakirleri doyurmak için farz kılmıştır. Her kim onu bayram namazından önce eda ederse makbul bir zekât olur. Şayet namazdan sonra eda ederse sadakalardan bir sadaka olmuş olur.»
Fıtır sadakası, bir gün - bir gecelik, kendisinin ve çoluk - çocuğunun yiyeceğinden fazla bir sa' miktarı arpa veya buğdaya sahip olan hür ve müslümana vacip olur. Fıtır sadakası, kişiye kendisi, hanımı, çocukları, bütün, işlerini üzerine aldığı ve înfak etmekle mükellef olduğu hizmetçileri ve kendisine nafakası gereken kimselerin fitresini vermek üzere vacibdir.
Sadaka-ı fıtınn verileceği yerler, zekâtın verileceği yerler olup bu da ayette geçen sekiz sınıftır. Hadiste geçtiği üzere fakirler bu sınıfların en evlâsıdır. Çünkü Rasûiüllah sallallahu aleyhi ve sellem; sadaka-ı fitin oruçla için boş söz ve hareketlerden ve günahlardan bir temizlenme ve fakirler için ise yiyecek kılmıştır.
Beyhakî ve Dârekutnî'nin Ibn Ömer (r.a.)'den rivayet ettiklerine göre, o şöyle demiştir: «Rasûiüllah sallallahu aleyhi ve sellem; -sadaka-i fitin vacîb kılınca, «Bugün fakirleri zenginleştirin» buyurdu.» Beyhaki'den başka bir rivayet göre; «Bugünün tavafından sonra fakirleri zenginleştirin.» buyurmuştur.
Übeydullah bin Adiyyi'l-Hİyâr (r.a.)'dan rivayet olunduğuna göre; o demiştir ki: «îki kişinin bana haber verdiğine göre; bu kimseler, veda haccında Nebî aleyhisselâm sadakayı taksim ederken gelerek ondan sadaka istediler. Bunun üzerine Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem gözlerini şöyle bize doğru kaldırıp; «İsterseniz size sadaka vereyim, zekâtta zenginin, kuvvetlinin ve çalışmaya gücü yetenin hakkı yoktur,» buyurdu.» (Hadisi Ebû Dâvûd ve Nesâî rivayet etmiştir).
Reyhan bin Yezîd'den, onun Abdullah bin Amr'dan, onun da Nebî aleyhisselâm'dan rivayetine göre. Nebi aleyhisselâm şöyle buyurdu: «Zekât malı zengine .vücudu ve azaları sağlam olana helâl değildir.» (Hadisi Ebû Dâvûd ve Tirmizî rivayet etmiş, Tirmizî ise sahihlemiştir.)
Buhâri ve Müslim'in Ibn Ömer'den rivayet ettiklerine göre: Raslüllah sallallahu aleyhi ve sellem, fıtır sadakasını Ramazan ayın
da hurmadan bir sa' (2.917 kg.) ve arpadan bir sa' olarak, köle-hür, erkek-kadın, bütün müslümanlara farz kılmıştır.
Fıtır sadakası; hicretin ikinci senesi Şaban ayında meşru kılınmış olup oruçlu kimseyi, yapacağı umulan kötülüklerden, boş sözlerden korur. Böylece fakir ve muhtaçlar gözetilmiş olur.
Ebû Dâvûd, îbn Mâce ve Dârekutnî'nİn îbn Abbas'dan rivayet ettikleri hadiste îbn Abbas şöyle demiştir: «Rasûlüllah sallallabu aleyhi ve sellem, fıtır sadakasını, oruçluyu boş söz ve hareketlerden korumak ve fakirleri doyurmak için farz kılmıştır. Her kim onu bayram namazından önce eda ederse makbul bir zekât olur. Şayet namazdan sonra eda ederse sadakalardan bir sadaka olmuş olur.»
Fıtır sadakası, bir gün - bir gecelik, kendisinin ve çoluk - çocuğunun yiyeceğinden fazla bir sa' miktarı arpa veya buğdaya sahip olan hür ve müslümana vacip olur. Fıtır sadakası, kişiye kendisi, hanımı, çocukları, bütün, işlerini üzerine aldığı ve înfak etmekle mükellef olduğu hizmetçileri ve kendisine nafakası gereken kimselerin fitresini vermek üzere vacibdir.
Sadaka-ı fıtınn verileceği yerler, zekâtın verileceği yerler olup bu da ayette geçen sekiz sınıftır. Hadiste geçtiği üzere fakirler bu sınıfların en evlâsıdır. Çünkü Rasûiüllah sallallahu aleyhi ve sellem; sadaka-ı fitin oruçla için boş söz ve hareketlerden ve günahlardan bir temizlenme ve fakirler için ise yiyecek kılmıştır.
Beyhakî ve Dârekutnî'nin Ibn Ömer (r.a.)'den rivayet ettiklerine göre, o şöyle demiştir: «Rasûiüllah sallallahu aleyhi ve sellem; -sadaka-i fitin vacîb kılınca, «Bugün fakirleri zenginleştirin» buyurdu.» Beyhaki'den başka bir rivayet göre; «Bugünün tavafından sonra fakirleri zenginleştirin.» buyurmuştur.
Übeydullah bin Adiyyi'l-Hİyâr (r.a.)'dan rivayet olunduğuna göre; o demiştir ki: «îki kişinin bana haber verdiğine göre; bu kimseler, veda haccında Nebî aleyhisselâm sadakayı taksim ederken gelerek ondan sadaka istediler. Bunun üzerine Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem gözlerini şöyle bize doğru kaldırıp; «İsterseniz size sadaka vereyim, zekâtta zenginin, kuvvetlinin ve çalışmaya gücü yetenin hakkı yoktur,» buyurdu.» (Hadisi Ebû Dâvûd ve Nesâî rivayet etmiştir).
Reyhan bin Yezîd'den, onun Abdullah bin Amr'dan, onun da Nebî aleyhisselâm'dan rivayetine göre. Nebi aleyhisselâm şöyle buyurdu: «Zekât malı zengine .vücudu ve azaları sağlam olana helâl değildir.» (Hadisi Ebû Dâvûd ve Tirmizî rivayet etmiş, Tirmizî ise sahihlemiştir.)
HİCRET :: İlim :: Fıkıh / Akaid
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz