HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İSTİŞARE YAPILACAK KİŞİDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

Aşağa gitmek

İSTİŞARE YAPILACAK KİŞİDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER Empty İSTİŞARE YAPILACAK KİŞİDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

Mesaj  erkam Çarş. Ocak 19, 2011 12:12 pm

1- Adalet:
Adaletten maksat, İslâm'ın koymuş olduğu ölçülere göre kâmil bir müslüman ve ahlâk sahibi olmak de­mektir.
Adalet, herkesin hakkı neyi gerektiriyorsa kendisi­ne hakkını tastamam vermek demektir.
Haksızlıktan kaçınmak ve hak sahibine hakkını gereği gibi vermek, ancak ilâhî adalet esaslarım be­nimseyen kimseler için tam anlamı ile düşünülebilir. Hatır için iş yapılmaz. Hiç kimseye hakkı olmadığı bir şey verilmez. Hareket ve davranışı, cezayı gerektiriyor­sa en yakını da olsa suçunun karşılığmdaki cezasını çekmesini istemekten geri durmaz.
İşte İstişare ehlinde aranan ilk temel özelliklerden bi­ri budur.

2- Akl-ı Selim ve Görüş Kabiliyeti:
Hâdiseleri değerlendirebilecek, seziş gücü kuvvetli kimseler olmak demektir.
Herkes aynı karakterde yaratılmadığı gibi, gerek tabîi aklı ve gerekse çeşitli deneylerle geliştirdiği pra­tik zekâsı da farklıdır.
Hiçbir şeyden haberi olmayan, pratik zekâsı bu­lunmayan, düşünme kabiliyetinden mahrum olan, düşündüğü zaman da kayda değer bir neticeye ulaşama­yan kimseler, İstişare için ehil değildirler.

3- İlim:
Bundan maksat, İslâmî şuurla şuurlanmış olan müslüman bir cemiyetin problemlerini çözmek için ge­rekli olan dinî ve dünyevî ilimdir.
İstişare üyelerinden her biri, belirli bir ilim mertebe­sine ulaşmış olacaktır. Çünkü câhil olan bir kimsenin görüş beyan etmesi mümkün olmadığı gibi, böyle bir kimsenin görüşüne itibar edilmesi de mümkün değil­dir.

4- Doğruluk:
İstişare üyesi, karar bildirirken ve bir neticeye varır­ken asla doğruluktan ayrılmamalıdır. İlâhî emirleri gereği gibi yerine getirmek, yasaklarından da kaçınmak gerekir. Hiç kimsenin şahsiyetini zedeleyici hareketler­de bulunmamalıdır.
Doğruluk, mü’min olan kimsenin başta gelen sı­fatlarından biridir. Her ne suretle olursa olsun, aleyhi­ne bile olsa doğruluktan ayrılmamalıdır. Doğru hareket etmeyi, prensip kabul eden mü’min kulun Hak Teâlâ daima yardımcısıdır.

5- Tecrübe:
Hayatî tecrübe sahibi olmak, çeşitli sahalarda be­lirli müddetler çalışarak pratik tatbikatı öğrenmek, isa­betli kararlar vermeye yardım eder. Bunun için sadece teoride kalan bir ilim, hedefe kaynaşmış kişinin kabi­liyetini açığa çıkaran iki önemli elemandır.
Tecrübe, geçmişteki olaylar içinde yoğrulmak ve onlardan gereken dersi almak demektir. Zira tecrübe­nin çoğalması, görüşlere sıhhat ve kuvvet kazandırır.
Ebu Zennâd’ın A'rec'den, onun da Ebu Hureyre. (r.a.)'dan rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur;
“Akıl sahiplerinden irşâd isteyiniz, yolun doğrusu­nu bulursunuz. Onlara isyan etmeyiniz, sonra pişman olursunuz”.
Abdullah bin Hasen, oğlu Muhammed'e nasihat ederken şöyle demiştir:
“Cahile danışmaktan sakın. Nasîhatçı olarak gör­sen bile güvenme. Zira onların dostluğu, akıl erbabının düşman olduğu zamanki düşmanlıkları gibidir. Cahile danışmanın seni uçuruma düşürmesinden korkulur. Akıllı düşmanın hilesi ile yapacağı odur”.
Abes ehlinden bir adama:
“Sizin işleriniz niçin bu kadar isabetli olur, diye soruldu?” Adam da:
“Biz, bin kişiyiz. İçimizde bir akıllı vardır. Ona itaat ederiz. Sanki biz, bin akıllı gibiyiz” diye cevap verdi.
Şu iki kişi ile kesinlikle müşavere etmekten ka­çınmak gerekir:

a) Tecrübesiz ve kendini beğenmiş genç.
b) Zamanın, bedenini ihtiyarlattığı gibi, aklın­dan da bir kısmını alıp götürmüş olan yaşlı ihtiyar.

Mensûru'l-Hikem'de:
“Her şey akla, akıl da tecrübeye muhtaçtır” diye açıklanmıştır.
Onun için:
“Günlerin geçmesi bir takım perdeleri kaldırır, aî-tında gizli kalan şeyleri gösterir” demişlerdir.
Bazı hukemâ da:
“Tecrübenin sonu yoktur. Akıllı olan kimse bun­dan istifâde ederek aklını fazlalaştırır” derler.

Yine bir kısım hikmet erbabı da:
“Akıllı kişilerden kuvvet alan, umduğuna kavuş­manın mutluluğunu duyar” derler.
Ebu'l-Esved ed, Düelî de:
“Her nasihatçı nasihat vermeyebilir. Her nasihat veren de akıllı olmayabilir. Fakat bu ikisini kendisin­de toplayanın nasihatına kulak vermek gerekir ve öğüt­lerini tutmak lâzımdır” der.

6- Dindar ve Takvî Sahibi Olmak:
İslâmî şuura sahip olmayan ve bu noktalarda has­sasiyeti bulunmayan bir kimseden doğru bir görüş bek­lemek hemen hemen mümkün değildir. Böyle olan bazı kimseler zaman zaman ve kabile asabiyyeti veya bağlı olduğu dinî taassup yüzünden hakîkatları tamamen ters-yüz ederek aktarmaya ve kabul ettirmeye çalış­maktadır.
Halbuki dindar ve takva sahibi olan kimseler, her türlü maslahatın ve hayırlı işlerin direği ve zaferlerin kapısıdır. Dinî duygularla bezenmiş olan kişilerin gizli­sinden de, açığından da emîn olunur ve bunlardan asla zararlı bir fikir çıkmaz.
“Her kim bir iş murad eder de müslüman birine danışırsa, Allah-ü Teâlâ onu en güzel işe muvaffak kı­lar.”

7- Samîmi ve İçten Nasihatçı Olmak:
Fikrine baş vurulan kimse, samîmi değilse, doğru bir görüş beyanında bulunması hemen hemen müm­kün değildir. Yapılan nasihat, sevgi ile yapılmış olmalıdır. Nasîhatla sevgi bir arada olunca fikir tasdik eder ve görüşü durulaştırır.
Bazı hukemâ bu konuda şöyle demişlerdir: “Akıllı olanların dışında kimse ile müşavere etme ve bu müşavere edeceğin kimsede kıskançlık ve kin­darlık hastalığı olmasın. Sakın kadınlarla müşavere etme. Zira onların görüşleri noksanlığa ve azimleri de ucuzluğa gider”.
Buna rağmen öyle bazı konular vardır ki, o konu hakkında bir erkekten çok kadının fikirleri önem taşı­yabilir. Bu gibi noktaların gözönünde bulundurulması uygun olur.

Bazı edipler de:
“Akıllı ve şefkatli kimselerle meşveret zafer, akıl­sız kimselerle meşveret tehlikelidir” demişlerdir.

8- Re'y ve Hikmet:
İstişare ehli olan kimsenin re'y ve hikmet sahibi ol­ması gerekir. Çünkü İstişarenın esası, İslâmî esaslara en uygun düşen doğruyu araştırmaktır. Her türlü hevâ ve hevesten uzak olarak karar vermektir.
Kendisi ile İstişare edilecek kimsenin sağlam fikir­li ve keskin görüşlü olması yanında, fikrini karıştıra­cak endişe, görüşünü bulandıracak keder sahibi olma­masına da dikkat etmelidir. Zira karışık fikirler, bula­nık görüşlerle bir yere varılamaz.
İran Kralı Kisrâ, önemli bir işle karşılaşınca ve­zirlerini toplar, onlarla İstişare ederdi. Onların görüş­lerinde kusur görürse, kendilerini cezalandırır ve “bun­ların nzıklarraı kıstınız da görüşlerinde hata ettiler” derdi.
Salih bin Abdü'l-Kuddûs de:
“Zor işlerde kudret ve nasihat ehli gibi işaret eden ve yol gösteren bulunmaz. Böyle işlerde onların nasi­hatini seç”, demiştir.

9- İstişare Edilecek Kimsenin Bir Garazının Olmaması:
Konu hakkında görüşü sorulan kimsenin, o konu­da herhangi gizli bir maksadının olmaması şarttır. Çünkü gerek İstişare yapmak isteyen kimseye karşı, ge­rekse İstişare konusuna karşı gizli birtakım çıkarları veya kin ve husûmeti bulunan kimsenin, gizli maksat­ları görüş sahasını daraltır ve fikirlerindeki isabeti if­sat eder.

Fazl bin Abbâs şöyle demiştir:
“Bazan günler câhili kuvvetlendirir de akıllı ve görüş sahibi kimseleri hevâî arzulan yüzünden düşü­rür. Bazı gençleri, hata ettiği halde methettirir. İyi­likte isabet sahibi olanları uzak düşürür.

10- İhtisas:
İhtisas, her ne kadar ilim ve tecrübe ile içice bu­lunuyorsa da, tek bir kimsenin bütün hayatı kucakla­yan her sahada ilim ve tecrübe sahibi olması mümkün değildir. Bunun için her meselede o meselenin ihtisa­sını yapmış bulunan elemanlardan meydana gelen meşveret meclisi kurmak olmalı ve hayırlı maksadı el­de etmeye sebep olur.
İşte yukarda arzedilen bu hususlar, kendisine top­lanmış olan kimseler, gerçek mânâda müsteşardırlar ve isabetli görüşlere daima hazırlıklıdırlar.

ALINTI
erkam
erkam
Admin

Mesaj Sayısı : 263

https://hicret.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz