HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Peygambere Kardeş Olmak!

Aşağa gitmek

	 Peygambere Kardeş Olmak! Empty Peygambere Kardeş Olmak!

Mesaj  rima Ptsi Tem. 19, 2010 9:06 pm

“Peygamber’e Kardeş Olmak”
Esasında tüm insanlık temelde kardeştirler,Adem babamız ve Havva anamızdan dolayı.Bir de aynı ana ve babadan olma kardeşler vardır,bilindiği üzere…

“Şüphesiz mü’minler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; ALLAH-tan sakının ki size acısın.”(Hucurat:10).Dusturuyla ALLAH’ın ilahlığını,Hz.MUHAMMED sav min önderliğini kabul edenleri de kardeş ilan etmiştir ALLAH azze ve celle….

Asıl kardeşliğin bu olduğunu da bizler yine Kur’an,sünnet ve sahabe hayatından öğreniyoruz.Mesela Kur’an, hz Nuh’un oğlundan bahseder.Ve küfrü seçen oğlun,Nuh as’mın ailesinden olmadığını beyan eder.Hud suresinde şöyle buyrulmuştur” Nuh, Rabbine seslenerek dedi ki; "Ey Rabbim, oğlum ailemin bir bireyi idi, senin vaadin de gerçektir ve sen kesinlikle hüküm verenlerin en yerinde hüküm verenisin. ALLAH dedi ki; "Ey Nuh, o oğlun senin ailenden değildi. Çünkü o kötü işler yaptı. İçyüzünü bilmediğin bir şeyi yapmamı benden isteme. Sana cahillerden olmamanı öğütlerim. "(Hud:45.46).Uhud savaşında bu konuyla ilgili olarak yaşanmış bir çok ibretlik olay vardır…

Aynı savaşta Musab bin Umeyr'in (r.a) öz kardeşi Ebu Aziz bin Umeyr esir düşer. Ensardan bir sahebinin onu bağladığını gördüğünde Musab bin Umeyr, onu bağlayan sahebeye, "Onu sıkıca bağla, çünkü annesi çok zengindir.
Bu yüzden sana oldukça fazla miktarda fidye verir" der. Bunun üzerine kardeşi Ebu Aziz, "Kardeşim olmana rağmen nasıl böyle konuşursun" diye söylenir. Musab ise, "Şimdi sen benim kardeşim değilsin. Benim kardeşim, seni şu anda bağlayan kimsedir" diye cevap verir…Elbette ki bu örnekleri çoğaltmak mümkündür…İşte tam da bu bağlamda bizlerde sahabelerin de ve Peygamber’imi zinde (sav) Kardeşleriyiz..:Muhakkak ki kardeş olmak ispat ister,bedel ister,sorumluluk ister… Ayrıca yine Kur’an’ı kerim Yusuf (as) Peygamberin kardeşlerinden bahseder. Yusuf Peygamberi kuyuya bırakmış ve babalarına yalan söyleyerek “Kurt kaptı” demişlerdi…Esasında bu kardeşler küfrü tercih eden kardeşler değildiler..Ahlâki zafiyetlerinin kurbanı olarak Yusuf as’mı kuyuya bırakmışlardı,koruyup kollamaları gerekirken…Yine Kur’an’ı kerim Musa (as)’mın kardeşinden bahseder.O’nun yolundaki mücadelede yardımcısı olan kardeşten..Kavmini,kardeşi Harun’a (as) bırakıp,vahy için tur dağına gitmişti.Döndüğünde kavmini başka ilahlar edinmiş olarak görünce,Harun as’mın saçını tutmuş ve hesap sormuştu.Bu konuyu ayet şöyle anlatır.: “Beni arkamdan, ne kötü temsil ettiniz? Rabbinizin emrini çabuklaştırdınız, öyle mi?" dedi. Levhaları bıraktı ve kardeşini başından tutup kendisine doğru çekiyordu (ki Harun ona:) "Annem oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi) ve neredeyse beni öldürmeye giriştiler. Bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)" dedi. (Araf Suresi,150)…”Beni arkamdan ne kötü temsil ettiniz!”….
O’nun yaşadığı topraklarda olmanın sevinci bir yana,O’na kardeş olmanın ayrıcalığı ile birlikte,ağır sorumluluğunu da omuzlarınızda hissediyorsunuz.”Biz” diyorsunuz kendi kendinize nasıl bir kardeşiz?.Hz.Yusuf’un(as) kardeşleri gibi,hangi dipsiz kuyulara terk ettik kardeşimizi?...Sünnetlerini kendi ellerimizle hangi dağlara ve hangi kurtlara terk ettik?.Birileri bize O’nun sünnetlerini hatırlatınca,kim bilir hangi bahanelerle,mazeret olmayan mazeretlerle “Şeyy,bu zamanda olmuyor,konumum gereği yapamıyorum vs.vs lerle “Kurt yedi” cevabını veriyoruz…İnsanların hacerul esved taşını öpebilmek için ettikleri mücadeleyi görünce,bir yandan içinizde acı hissediyorsunuz ve normal hayatta rahatlıkla terk edilen sünnetler geliyor aklınıza,insanların “Hacerul esved” taşını öpme sünnetine cehdlerini görünce!..

Vahyin merkezinde,vahye yüreğinizin açılması için dua ediyor ve iz takibine başlıyorsunuz.Kardeş izi!..Normal hayatta olması gereken bir takiptir bu takip!.Ama yine de kardeşinizin bastığı yerleri görme arzusudur sizi yollara düşüren…Hira dağı!..okumaya çalışıyorsunuz Hira dağını!...Ama kainatı okumayı öğrenememiş olmanız dağı okumanıza engel oluyor…Oradan sevr’e yol alıyorsunuz…Sevr’e tırmanırken iki kişinin konuşması çalıyor kulağınıza..Biri hamile ve dudakları çatlak çatlak olmuş hararetten.Diğerinin elinde su.
-Bir yudum su,diyor biri,diğeri hıçkırıklara boğularak şişenin tamamını uzatıyor ve mırıldanıyor:
-ALLAH’ım Esma olup,O’na erzak taşıyamadım,şu suyu O’na taşımış gibi kabul etmez misin?Ne olur bıraktığı yerden davasını taşımak için bize güç ver!.
Oradan Arafat’a yol alıyorsunuz.Dağlar ve taşlarda hâlâ veda hutbesinin yankı sesleri var gibi.
Mü'minler! ”Size iki emânet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emânetler, ALLAH'ın kitabı Kur'ân ve O'nun Peygamberinin sünnetidir”(veda hutbesi)…

Emanetlerime sahip çıkın diyor…Sonra Musa Peygamber’in (as),Harun peygamber’e(as) emanet edip tur dağına,Rabb’inden emirler almaya gittiği geliyor aklınıza.Ve hemen putlara tapan israiloğulları!.Sonra görünen ve görünmeyen putlara saplanan insanlık!!..Peygamber izine uymayan “iz”lerin takibi!.Namazsızlar,vahiysiz yaşayanlar canlanıyor gözünüzde..Aman ALLAH’ım,ya hesap günü başımızı tutup,kardeşlerim dediği bizlere

-“Neden sahip çıkmadın emanetlerime ki,bu insanlık yolunu şaşırdı” Derse?...Diye geçiyor aklınızdan.Siz bu düşüncelerle boğuşurken,imam Musa peygamberin kıssasını ağlayarak okuyor kıldırdığı namazda…
Biz diyorsunuz,biz ahir zaman kardeşleri yeniden vahye dönmek,yeniden tefekkür,tezekkür,tedebbür etmek durumundayız..Peygambere kardeş olmanın ayrıcalığı bir yana ki en büyük şeref budur,sorumluluğunun farkına vararak vahiysiz yaşayanları vahiyle buluşturmak,namazsızları namazla buluşturmak için yeniden kendimizle hesaplaşmalıyız..Hacer’in (as) oğlunun ihtiyacı olan suya yaptığı cehdi,bizlerde neslimizin ihtiyacı olan vahiyli yaşam için yapmalıyız…Hacer kararlılığında olan bir S’ay’ın(cehd’in) sonucu zem zeme kavuşmak olacaktır..Kardeşliğimizi yeniden gözden geçirmek kararlığı içinde olmamız temennisiyle Mekke’den özgün ailemize selam,sevgi ve dualarımla…
Sabiha Ateş Alpat
rima
rima
ilim ehli

Mesaj Sayısı : 266

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz