HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

"KALB TEMİZLİĞİ" MESELESİ

Aşağa gitmek

"KALB TEMİZLİĞİ" MESELESİ Empty "KALB TEMİZLİĞİ" MESELESİ

Mesaj  rima Salı Tem. 20, 2010 9:22 am

Kahve kenarında dolmuş beklerken ister istemez orada oturanların konuşanlarına tanıklık ettik.

Birisi şöyle diyordu:

- Ben senin dediğin o adam gibi namaz kılmıyorum ama, onun yaptığı kötülükleri de yapmıyorum. İddia ediyorum ki, benim kalbim onunkinden çok daha temiz. Evet ben namaz kılmıyorum, bir takım dini vecibelerimi yerine getirmiyorum ama gerçekten onun yaptıklarını da yapmıyorum.

Burada iki mesele ortaya çıkıyor. Birincisi, namaz gibi dini vecibeleri yerine getirdiği halde din dışı kötülüklere devam edenler toplumda iyi görülmüyor, hoş karşılanmıyor. Ayrıca bu şekilde ibadet yapanlar, yani ibadet yaptıkları halde dinin yasakladığı kötü davranışları bırakmamaları sebebiyle de ibadet yapmayanlara kötü örnek oluyor ve onlara koz veriyorlar.

İkincisi de bu koz sebebiyle ibadet yapmadıkları halde kalblerinin temiz olduğunu söyleme fırsatını veriyor.

Bir insanın kalbinin ne derece temiz veya pis olduğunu ALLAH bilir. Şurası bir gerçektir ki, kalbleri temiz olanlar ALLAH’a daha yakın bulunurlar ve O’nun yolundan giderler.

İslamın emirlerini yerine getirmeyip de İslamın emirlerini yerine getirenler arasında bir takım uygun olmayan davranış sergileyenlere bakarak hüküm vermek asla uygun olamaz. Kalblerinin temiz olduğunu iddia edenler bunu ispat için en azından günlük ibadetlerini yerine getirmeye çalışmalıdırlar. Kalbleri temiz olanların ALLAH’ın buyruklarını yerine getirmemeleri söz konusu değildir. ALLAH’ın buyruklarını yerine getirmeyip de kalblerinin temiz olduğunu iddia edenler gerçekten gülünç durumdadırlar. Kimseyi kandıramadıkları gibi, hele ALLAH’ı hiç kandıramazlar. Zira kalbleri temiz olan hiç kimse ALLAH’sız olamaz ve O’nun emirlerinden uzak bir hayat süremez.

Konuyla ilgili şöyle bir örnek verirler: “Okuldan kaçan öğrencileri bir araya toplayarak, onlara okumanın, ilmin iyi olup olmadığını sorsanız hepsi: ‘elbette iyidir.’ diyecekler. ‘O halde, niçin okuldan kaçtınız?’ sualine ise her biri ayrı bahane bulacaktır. Şimdi bu öğrenciler okula dönmedikleri sürece sadece okumanın ve ilmin iyi olduğuna inanmakla okuldan ne fayda elde edebilirler? Müslüman olduklarını söyleyip de emirlerini yerine getirmeyenler buna benzer. Bir kimse tıp fakültesinin doktor yetiştirdiğini bilmekle veya doktorluğu sevmekle doktor olamaz. Bizzat fakülteye gidip okumak lazımdır.”

ALLAH’ın buyruklarını yerine getirmemek günahtır. Günah işleyip de: “Sen kalbe bak, kalbim temizdir.” demek yanlıştır. Bu tip sözlerle kimse kandırılamayacağı gibi söyleyenler de müsterih değillerdir. Günah işleyenin kalbi nasıl temiz olur? Kalbin temiz olmasının en büyük alameti, dinin emirlerini yerine getirmektir. İmam-ı Rabbani Hazretleri şöyle demektedir: “Kalbin hastalığı ALLAH’dan başkasını sevmektir. Kalb, ALLAH’ı anmakla temizlenir. Kalbe gelen sıkıntı ve lekeleri temizlemek için tevbe-istiğfar etmeli, pişman olmalı ve ALLAH’a sığınılmalıdır.”

Kalpleri günah kirleriyle kararmış olanlar gerçekleri göremedikleri için gelişi-güzel konuşmalarla teselli yolları ararlar. Yine İmam-ı Rabbani’ye göre ALLAH’ın emirlerini yapmamak kalbin bozuk olmasındandır. Ona göre: “Kalp, gıdasını imandan alır. İbadetle aydınlanıp feyiz ve bereketini artırır. ALLAH’ı zikredip, Kur’an okumakla selamete erişir.”

“Kalp, tabiidir ki, bir ALLAH yapısıdır. O’nun nazargâhıdır. Buraya ancak O’nun sevgisi, O’nun aşkı yerleştirilmeli, O’nun rızasını kazanmak esas gaye olmalıdır. Buraya O’nun tasvip etmeyeceği şeyleri koymak hem ayıp, hem nankörlüktür. Ebediyet yolculuğuna çıkacak olan insan bedeni ve ruhi kuvvetlerini bunun emrine vermeli ve onu günah kirlerinden uzak tutmalıdır.


Mehmet Coşar
Altınoluk - 2009 - Subat, Sayı: 276, Sayfa: 040
rima
rima
ilim ehli

Mesaj Sayısı : 266

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz