HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hadislerle Surelerin Faziletleri

Aşağa gitmek

Hadislerle Surelerin Faziletleri Empty Hadislerle Surelerin Faziletleri

Mesaj  rima C.tesi Tem. 10, 2010 10:27 am

”Size iki şey bırakıyorum;onlara sarılırsanız dalalete
düşmezsiniz:Allah’ın kitabı ve Rasulü’nün sünneti.”(Muvatta,Kader 3;Ebu
davud,Talak 40;darimi, Mukaddime 24;İbni Hanbel
I,75,111,2/2,286,IV,206,V,30)
”Şayet Nebinizin sünnetini terk ederseniz sapıtırsınız.”
(İbn Mace,Mesacid 14;Ebu Davud,salat 46;Nesai,İmamet 50;ibn Hanbel
I,382,415,419,455)
”Benim sünnetimle amel etmeyen benden değildir.”(İbn Mace,Nikah
I;Buhari,Nikah I;Müslim Nikah 5;Ebu davud, Tatavvu 27,Savm
45;Darimi,Savm 17;Nikah 3)
“Peygamber size neyi verdi ise onu alıp yapın; sizi neden sakındırdı ise
ondan da sakınıp kaçın.” (Haşr suresi, 7)
“Kur’ân’la amel edin! Helalini helal, haramı nı haram sayın! Ona uyun,
onun hiçbir şeyini in kâr etmeyin! …”Cemul Favaid/142
YASİN SURESİ
Enes (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Herşeyin bir kalbi vardır. Kuranın kalbi ise Yasin sûresidir. Her kim
Yasin sûresini okur ve onun içindekilere göre yaşarsa; Allah o kimseye
Kuran-ı on kere okumuş kadar sevap yazar.(Tirmizi,Kuranın Fazileti ve
Değeri,2887;Dârimî, Fedail-ül Kuran: 3419)
Taha ve Yasin Sürelerini Allahü Teala Hz.Adem a.s.’ı yaratmadan bin
yıl evvel okumuştur। Melekler işitince bunların indirileceği ümmete,
bunları okuyacak dillere, bunları ezberleyecek gönüllere ne mutlu
demişlerdir. (Darimi)
Ma’kıl b. Yesar’dan rivayete göre Peygam ber (s.a) “Ölmek üzere
bulunan hastalarınızın yanında yasin okuyun.” (Ebu Davud,cenaiz,3121;İbn
Mace,Cenaiz,1448,Beyhaki,Müsned,Nesai )
Ebü’d-Derda’dan merfu’ olarak rivayete göre:
”Ölüm döşeğinde olan hiç bir hasta yoktur ki üzerinde Yâsîn okunsun da
Allah onun sekerâtını hafifletmesin.» (Deylemi,Müsnedi Şihab)
Atâ bin Ebî Rebâh radiyallahu anh’dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu bize ulaştı:
“Kim sabahlan Yâsîn’i okursa bütün hacetleri görülür.”
(Dârimi, 3421)
Ebu Hüreyreden rivatete göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Kim bir gecede Allahın rızasını kazanmak için Yasin okursa o, o gece
bağışlanır. (Darimi,3420,Kenzul Umal,1/591)
MÜLK SURESİ
Ebû Hureyre radiyallahu anh’dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve
sellem buyurdu:)
“Kur’ân’da otuz âyettik bir sûre vardır ki, bağışlanıncaya dek okuyanına
şefaat eder: Tebârekellezî bi-yedihi’l-mülk (sûresi).”
(Cemul Fevaid,6757,Ebû Dâvud ve aynı lafızla Tirmizî)
İbn Abbâs radiyallahu anh’dan: “Peygamber sallallahu aleyhi ve
sellem’in ashabından bir adam kabir olduğunu bilmeden bir kabrin üstüne
çadır kurdu. İçinden ge len bir ses Mülk sûresini okuyordu. Onu so nuna
kadar dinledi. Sonra gelip Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e bu
durumu haber verdi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
O (sûre) önleyici ve kurtarı cıdır. Kişiyi kabir azabından kurtarır.’
(Cemul Fevaid,6758,Tirmizî)
SECDE SURESİ
Câbir radiyallahu anh’dan: “Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,
Eliflâmmîm Tenzil süresiyle, Tebârekellezî bi-yedihil-mülk sûresini
okumadan uyumazdı.”(Cemul Fevaid,6771,Tirmizi)
VAKIA SURESİ
İbn Mes’ûd radiyallahu anh’dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve
sellem buyurdu:)
“Kim her gece Vakıa sûresini okursa, as la fakirlik yüzü görmez. Ayrıca
Müsebbihât (Sebbihisme rabbike ile başlayan sûreler) içinden bir âyet,
bin âyet gibidir.” (Cemul Fevaid,6755)
ZÜMER VE İSRA SURESİ
Hazret-i Âişe annemiz şöyle anlatıyor:
Resulullah (a.s.m.) Benî İsrâil (İsrâ) ve Zümer Sûrelerini okumadan
uyumazdı.Tirmizi,2920
DUHAN SURESİ
Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Herşeyin bir meyvesi vardır.
Şüphesiz Kur’ân’ın meyvesi de zevatu Hâ, Mîm’dir. Bunlar güzel, verimli
ve birbirine komşu bahçelerdir. Cennet bahçelerinden otlamak isteyen
kimse Hâ, Mîm’leri okusun.” Deylemi, Firdevs, III, 539
Ebû Hüreyre (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: “Kim geceleyin Duhan sûresini okursa, yetmişbin melek kendisi
için istiğfar etmiş olarak sabahlar.”
(Tirmizi,Kuranın Fazileti ve Değeri,2888)
Ebû Hüreyre (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: Kim Cuma gecesi Hâ-mim Duhan sûresini okursa günahları
bağışlanır.(Tirmizî, Kuranın Fazileti ve Değeri,2889)
KEHF SURESİ
Ebû’d-Derdâ radiyallahu anh’dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve
sellem buyurdu:)
“Kim Kehf sûresinin başından on âyet ez berlerse deccâlin fitnesinden
kurtulur.”(Cemul Fevaid,6748)
“Kehf sûresinin sonundan on âyet ez berlerse deccâlin fitnesinden
kurtulur. ” (Cemul Fevaid ,6749,Müslim ve Ebû Dâvud)
Ebû Derdâ (r.a.)den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.), buyurdu ki: Her
kim Kehf sûresinin başından üç ayet okursa Deccâl fitnesinden
korunur.(Tirmizi,Kuranın Faziletleri,2886,Müslim, Salat-ül Müsafirin:
27; Ebû Dâvûd, Malahım: 17)
Ömer ibn Hattab (r.a) den rivayetle ; Rasulullah(s.a.v) buyurdu: Bana
kesinlikle vahyedildi ki,kim herhangi bir gecede Kehf suresi 110.
ayetini okursa,bu okuyuş onun için Yemen Denizindeki Aden-i Ebyen denen
bir adadan Mekkeye kadar olan bölgeyi aydınlatan,içi meleklerle dolu bir
nur olur.( Mecmauz Zevaid,10/126)
Zirr b. Hubeyş (r.a) den rivayetle :Kim, gece kalkmak istediği zaman
Kehf suresinin sonunu okursa , (gece) istediği zaman kalkar! Dedi.(
Darimi, 6/3409 )
Ebû Said el-Hudrîden rivayete göre, Peygamber (s.a.v.), buyurdu ki:
Allah, Cuma günü Kehf Sûresini okuyan kimsenin Kâbe ile arasındaki
mesafeyi nurlandırır.Darimi
ALİ İMRAN SURESİ
Ali imran süresini Cuma günü okuyan için melekler geceye kadar
Allahdan affedilmesini dilerler. (Darimi,6/ 3400 )
Ali imran süresi fakirin en güzel hazinesidir.O, gecenin sonunda
kalkıp onunla geceyi ihya eder: (Darimi,6/3401)
Kim Ali İmran okursa o zengindir.(Darimi,6/3398)
Abdullah İbn Mesud (r.a) den rivayetle Rasulullah(s.a.v) buyurdu:
Allah Teala gece yarılarında ibadet eden, Bakara ve Al-i imran
surelerini okuyan kişiyi (dünyada ve ahirette) mahrum etmez. ( Tergib ve
Terhib,c.2,sy.52)
HUD SURESİ
Kabdan rivayetle Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:Cuma günü Hud
suresini okuyun!(Darimi,3406, 3407)
MÜSEBBİHAT
Irbad b. Sariye (r.a.)den rivâyete göre: Rasûlullah (s.a.v.),
Müsebbihat denilen sûreleri yatmazdan evvel okur bu sûreler içinde bir
ayet vardır ki bin ayetten daha hayırlıdır buyururdu. (Tirmizi,2921;Ebû
Dâvûd, Edeb: 17)
Musebbihat adı veriler sureler, Subhane,Sabbeha,Yusebbihu veya
Sabbih kelimeleriyle başlayan İsra,Hadid,Haşr,Saff,Cuma,Teğabun ve Ala
sureleridir.
KIYAMET
İbn Ömer radiyallahu anh’dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve
sellem buyurdu:)
“Kim sanki gözüyle kıyameti görmüş gibi olmak isterse, su sûreleri
okusun: Izeş-Şemsü küvviret, Izes-Semâu’n fetarat, Izes-Semâu n şakkat.”
[Cemul Fevaid, 6770;Tirmizî]
ZİLZAL SURESİ
İbn Amr bin el-Âs radiyallahu anh’dan:
“Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e gelip: ‘Bana
(Kur’ân’dan birşey) öğret Ey Allah’ın Resulü!’ dedi. Şöyle buyurdu:
‘Başında Elif Lanı Râ olan sûrelerden üçünü oku!’ Dedi ki:
‘Yaşlandım, hafızam zayıfladı, dilim ağır-laştı.’ Şöyle buyurdu:
‘Öyleyse basında Hâ-mîm olan sûrelerden üçünü oku!’ Yine ilk söylediği
gibi söyleyince, şöyle buyurdu: ‘Müsebbehâttan (Sebbİhisme rabbike ile
baş layan sûrelerden) üçünü oku!’ yine aynısını söyledi ve ilave etti:
‘Bana her türlü hayrı ih-
tiva eden kısa bir sûre Öğret!’ Bunun üzerine Peygamber sallallahu
aleyhi ve sellem, ona ‘İzâ zülzilet’ sûresini okuttu. Adam: ‘Seni hak
ile Peygamber olarak gönderene yemin ede rim ki, asla buna bir şey ilave
etmiyeceğim’ dedi ve çekip gitti. Bunun üzerine Peygamber sallallahu
aleyhi ve sellem: ‘Adamcağız iki kere kurtuluşa erdi’ buyurdu.” ( Cemul
Fevaid,6759,Ebû Dâvud)
Enes b. Mâlik (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: Her kim Zilzâl sûresini okursa onun için bu sûre Kuranın
yarısına denk tutulur ve her kim de Kâfirûn sûresini okursa bu sûre de
onun için Kuranın dörtte birine denk tutulur. Kimde İhlas sûresini
okursa bu sûre de Kuranın üçte birine denk tutulur.(Tirmizi,2893;Müsned:
12031)
Enes b. Mâlik (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.),
ashabından bir adama: Ey falan kimse evlendin mi? diye sordu. Adam:
Hayır Ey Allahın elçisi evlenmedim evlenme imkanına da sahip değilim
dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) senin ezberinde İhlas sûresi yok
mu? Buyurdu. Adam: Evet var dedi. Rasûlullah (s.a.v.), o Kuranın üçte
biridir buyurdu. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) ezberinde Nasr sûresi yok mu?
Buyurdu. Adam: Var dedi. Rasûlullah (s.a.v.): O da Kuranın dörtte
biridir buyurdu. Sonra Rasûlullah (s.a.v.), ezberinde Kâfirûn sûresi var
mı? buyurdu. Adam da: Evet deyince Rasûlullah (s.a.v.), Kuranın dörtte
biridir, buyurdu. Sonra Rasûlullah (s.a.v.), ezberinde Zilzâl sûresi yok
mu buyurdu. Adam: Evet vardır deyince Rasûlullah (s.a.v.), o da Kuranın
dörtte biridir, buyurdu ve (Sen zengin sayılırsın bunları öğretmeyi
mehir olarak kullanıp) evlen evlen buyurdu.(Tirmizi,2895;Müsned: 12031)
KAFİRUN SURESİ
Enes radiyallahu anh’dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,
ashabından birine şöyle dedi: “Ey Fülan ev lendin mi?” “Hayır vallahi
evlenecek bir şe-) im yok ki?”
“Yanında Kul Huvallahu Ehad da mı yok?”
“Yar.”
“İşte al sana Kur’ân’in üçte biri!”
“İıâ câe nasrullahi vel-fethu’yu biliyor musun?”
“Evet.”
“İşte sana Km’ân’in dörtte biri.”
“Kul yâ eyyühel-kâfirûne’yi biliyor mu sun?”
“Evet.”
“İste sana Kur’ân’in dörtte biri.” “Izâ zülzilet (sûresini biliyor
musun)?” “Evet.”
“İşte sana Kur’ân’in dörtte biri. (Bunlar la) evlen, evlen!” buyurdu.
[Cemul Fevaid,6767;Tirmizî,2895; Müsned: 12031]
Enes b. Mâlik (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: Her kim Zilzâl sûresini okursa onun için bu sûre Kuranın
yarısına denk tutulur ve her kim de Kâfirûn sûresini okursa bu sûre de
onun için Kuranın dörtte birine denk tutulur. Kimde İhlas sûresini
okursa bu sûre de Kuranın üçte birine denk tutulur.(Tirmizi.2893;Müsned:
12031)
Nevfel b. Muaviye (r.a) den rivayetle :Rasulullah (s.a.v) buyurdu:
Yatagina geldiginde “Kul ya eyyühelkafirun” suresini oku, sonra uyu Bu,
şirkten kurtuluştur.(Ebu Davud,16/5055; Darimi,6/3430)
İHLAS SURESİ
Ebû Hüreyre (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: İhlas sûresi Kuranın üçte birine denktir.(Tirmizi,2899;Müslim,
Salat-ül Müsafirin: 27; İbn Mâce, Edeb: 17)
Ebû Eyyûb (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Bir gecede Kuranan üçte birini okumaktan hanginiz acizdir? Kim
Kulhüvallahû ehad sûresini okursa Kuranın üçte birini okumuş
sayılır.(Tirmizi,2896;Nesâî, İftitah: 27; Dârimî, Fedail-ül Kuran: 17)
Ebû Hüreyre (r.a.)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v.) ile beraber geldim Rasûlullah (s.a.v.) bir kimsenin İhlas
sûresini okuduğunu işitti ve vâcib oldu buyurdu. Ben ne vâcib oldu?
Dedim; Cennet buyurdular. (Tirmizi,2897; Müsned: 7669)
Enes b. Mâlik (r.a.)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ensârdan bir
adam vardır. Kuba mescidinde imamlık yapardı. Okuyabileceği bir sûreyi
namazda onlara okuyacağında İhlas sûresiyle başlar sonra başka bir sûre
okur ve her rekatta aynen böyle yapardı. Arkadaşları kendisiyle
konuştular ve şöyle dediler: Ben bir sûreyi okuyor onu yeterli görmeyip
başka bir sûre daha okuyorsun. Ya daima bu sûreyi oku veya diğerini
oku.Ensârdan olan bu kimse dedi ki: Ben bu İhlas sûresini okumayı
bırakacak değilim size bu sûre ile namaz kıldırmamı isterseniz yaparım
istemiyorsanız imamlığı bırakırım.Bu kimseyi en değerli kişileri olarak
gördüklerinden başka birisinin kendilerine imam olmasını istemediler.
Peygamber (s.a.v.) onlara geldiğinde durumu ona haber verdiler. Bunun
üzerine Peygamber (s.a.v.), Ey filan dedi; cemaatin söylediğinden seni
alıkoyan ve her rekatta bu sûreyi okumaya seni yönelten sebeb nedir?
Buyurdu. O kimse: Ey Allahın Rasûlü ben bu sûreyi seviyorum. Bunun
üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Bu sûrenin sevgisi seni
Cennete sokacaktır.(Enes b. Mâlik (r.a.)den rivâyete göre, şöyle
demiştir: Ensârdan bir adam vardır. Kuba mescidinde imamlık yapardı.
Okuyabileceği bir sûreyi namazda onlara okuyacağında İhlas sûresiyle
başlar sonra başka bir sûre okur ve her rekatta aynen böyle yapardı.
Arkadaşları kendisiyle konuştular ve şöyle dediler: Ben bir sûreyi
okuyor onu yeterli görmeyip başka bir sûre daha okuyorsun. Ya daima bu
sûreyi oku veya diğerini oku.Ensârdan olan bu kimse dedi ki: Ben bu
İhlas sûresini okumayı bırakacak değilim size bu sûre ile namaz
kıldırmamı isterseniz yaparım istemiyorsanız imamlığı bırakırım.Bu
kimseyi en değerli kişileri olarak gördüklerinden başka birisinin
kendilerine imam olmasını istemediler. Peygamber (s.a.v.) onlara
geldiğinde durumu ona haber verdiler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.),
Ey filan dedi; cemaatin söylediğinden seni alıkoyan ve her rekatta bu
sûreyi okumaya seni yönelten sebeb nedir? Buyurdu. O kimse: Ey Allahın
Rasûlü ben bu sûreyi seviyorum. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: bu sûrenin sevgisi seni Cennete
sokacaktır.(Tirmizi,2901;Dârimî, Fedail-ül Kuran: 27)
Ukbe ibni Âmir’dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre demiştir
ki, “Her namazın arkasında Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs) sûreleri ni
okumamı Resûlüllah sallallahu Aleyhi ve Seliem bana emretti.”
Ebû Davud’un diğer bir rivayetinde de, “Muavvizat” sûrelereni okuma mı
bana emretti, şeklindedir ki, bundan “Kul Hüvellâhu Ahad, Kul Eûzü
birabbilfelak ve Kul E’ûzü birabbinnâs” sûrelerinin kasdedildiği anlaşıl
maktadır. Ebü Dâvud. Tirmizî. Nesâî. Ahmed b. Hanbel. İbn-i Hibbân.
îbn-i Sünnî.
Hazreti Aişe’den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiş tir
ki:
“Peygamber Sailallahu Aleyhi ve Sellem her gece yatağına girince,
avuçlarım bir araya getirir, sonra onlara üfürür ve ikisine şunları
okurdu: İhlâs sûresini, Felak ve Nas sûrelerini… Sonra iki avucu ile
bedeninden ulaşabildiği yerleri sıvardı. Önce elleriyle baş ve yüzünden
başlayarak mes-heder ve vücûdun ön tarafını da böyle sıvardı. Bunu üç
defa yapardı.” Buhârî. Müslim.
Ukbe b. Âmir el Cühenî (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)
şöyle buyurdu: Allah bana benzeri görülmemiş ayetler indirdi. Sonuna
kadar Nâs ve Felak sûrelerini okudu.(Tirmizi,2902;Müslim, Salat-ül
Müsafirin: 27; Nesâî, İftitah: 17)
Ukbe b. Âmir (r.a.)den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.v.) her namazın arkasından bana Nas ve Felak sûrelerini okumamı
emretti.(Tirmizi,2903;Nesâî, Sehv: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)
FATİHA SURESİ
Ebû Hüreyre (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Übey b. Kab
namaz kılıyorken onun yanına vardı ve ey Übey dedi. Übey yüzünü çevirip
baktı fakat cevap vermedi. Ama namazını kısa kesip bitirdi ve
Rasûlullah (s.a.v.)e vardı; Selam sana olsun Ey Allahın Rasûlü dedi.
Rasûlullah (s.a.v.)de selamını aldı ve sana seslendiğimde neden niçin
cevap vermedin? Übey: Ey Allahın Rasûlü, namazdaydım. Rasûlullah
(s.a.v.): Allahın bana vahyettiği Kuranda: Ey iman edenler size hayat
verecek sizi düzeltecek mesajlara çağırdığı zaman, Allah ve elçisinin
mesajına uyun!(8 Enfal: 24) emrini görmedin mi? Übey: Evet gördüm dedi
ve inşallah bir daha bu hataya düşmem dedi. Bunun üzerine Rasûlullah
(s.a.v.): sana ne Tevrata ne İncile ne de Zebura ne de Kurna bir benzeri
indirilmemiş olan bir sûreyi öğretmemi ister misin? Übey de evet Ey
Allahın Rasûlü dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), namazda nasıl
okursun? Buyurdu. Übey: Ümmül Kuran olan Fatiha sûresini okudu.
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Canım kudret elinde olan Allaha
yemin ederim ki bu okuduğun Fatiha sûresinin bir eşi ne Tevratda ne de
İncilde ne de Zeburda ne de Kuranda indirilmemiştir. O yedi ayetli olup
devamlı tekrar edilen bana verilen Kurandan bir
parçadır.(Tirmizi,2875;Buhârî, Tefsir-ül Kuran: 27; Ebû Dâvûd, Salat:
17)
Ebû Hureyre radiyallahu anh’dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve
sellem buyurdu:)
“El-Hamdu lillahi Rabbi’ l-Alemîn. Kur’ân’in esasıdır, Kitâb’tn
anasıdır. Seb-İ me-sânidir (= yedi âyettir).” [Cemul Fevaid,6737,Ebü
Dâvud ve Tirmizî]
İbn Abbâs radiyallahu anh’dan: “Cibril, Peygamber sallallahu aleyhi
ve
sellem’in yanında otururken, üstünden bir ça tırdama sesi duydu. Başını
kaldırıp şöyle dedi: ‘Bu gök kapılarından biridir, bugüne ka dar hiç
açılmadı, sadece bugün açıldı. Ora dan bir melek indi; dedi ki: ‘Bu
melek de (ilk olarak) bugün indi, bugüne kadar hiç inme mişti.’ Melek
selâm verip şöyle dedi: ‘Yalnız sana verilen senden önce hiçbir
peygambere verilmeyen şu iki nuru sana müjdelerim: Fâti-hatü’ l-Kitâb ve
Bakara sûresinin son âyetleri. Onlardan bir harf bile okusan mutlaka
karşı lığında onun sevabını alırsın.’ [İbn Abbâs radiyallahu anh'dan:
"Cibril, Peygamber sallallahu aleyhi ve
sellem'in yanında otururken, üstünden bir ça tırdama sesi duydu. Başını
kaldırıp şöyle dedi: 'Bu gök kapılarından biridir, bugüne ka dar hiç
açılmadı, sadece bugün açıldı. Ora dan bir melek indi; dedi ki: 'Bu
melek de (ilk olarak) bugün indi, bugüne kadar hiç inme mişti.' Melek
selâm verip şöyle dedi: 'Yalnız sana verilen senden önce hiçbir
peygambere verilmeyen şu iki nuru sana müjdelerim: Fâti-hatü' l-Kitâb ve
Bakara sûresinin son âyetleri. Onlardan bir harf bile okusan mutlaka
karşı lığında onun sevabını alırsın.' [Cemul Fevaid ,6738,Müslim ve
Nesai]
Ayetel Kürsi
Ebû Hüreyre (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurmuştur: Her kim mümin sûresi ilk üç ayetiyle Bakara sûresi 255.
ayeti olan Ayet-el Kürsîyi sabahleyin okursa akşama kadar muhafaza
edilir. Akşam okursa sabaha kadar bu ayetler vasıtasıyla koruma altına
alınır.(Tirmizi,Kuranın Fazileti,2879;Dârimî, Fedail: 27)
Ebû Hüreyre (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: Her şeyin bir zirvesi Kuranın zirvesi ve doruğu da Bakara
sûresidir. Bu sûrede bir ayet vardır ki Kuran ayetlerinin efendisidir. O
ayet, Ayet-el Kürsîdir.(Tirmizî, Kuranın Fazileti,2878)
Ebû Eyyûb el Ensarî (r.a.)den rivâyete göre: Ebû Eyyûbun bir hurma
deposu vardı. Cin veya şeytan türü birileri gelir ve o depodan hurma
alırdı. Ebû Eyyûb durumu Peygamber (s.a.v.) şikayet etti. Rasûlullah
(s.a.v.)de şöyle buyurdu: Git onu tekrar gördüğünde: Bismillah
peygambere icabet et de buyurdu. Sonra Ebû Eyyûb onu yakaladı bir daha
gelmeyeceğine söz verince bıraktı. Sonra Peygamber (s.a.v.)e geldi.
Rasûlullah (s.a.v.): Esirin ne yaptı ? diye sordu. Ebû Eyyûb: Bir daha
dönmeyeceğine yemin etti dedi. Rasûlullah (s.a.v.): Yalan söyledi, O
yalan söylemeye alışıktır dedi. Ebû Eyyûb o kişiyi bir daha yakaladı
tekrar gelmeyeceğine yemin edince onu tekrar serbest bıraktı. Rasûlullah
(s.a.v.)a gelince; Esirin ne yaptı?diye sordu. Ebû Eyyûb: Bir daha
dönmemeye ikinci defa yemin etti, dedi. Rasûlullah (s.a.v.): Yalan
söyledi O yalan söylemeye alışıktır buyurdu. Üçüncü sefer yakalayınca;
bu sefer seni Rasûlullah (s.a.v.) götürmeden bırakmayacağım dedi. Bunun
üzerine o kimse dedi ki: Sana bir şey öğreteceğim Ayet-el Kürsîyi evinde
bunu oku ne şeytan ne de bir başkası sana yaklaşamaz. Ebû Eyyûb
Peygamber (s.a.v.)e geldi. Rasûlullah (s.a.v.): Esirin ne yaptı?diye
sordu. Ebû Eyyûb olup biteni haber verdi. Bunun üzerine Rasûlullah
(s.a.v.): doğru söylemiş, fakat aslında kendisi yalancıdır buyurdu.
(Tirmizî, Kuranın Fazileti ,2880;Müsned: 22488)
BAKARA SURESİ SON AYETLER / AMENARRASULÜ
Ebû Mesud el Ensarî (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)
şöyle buyurmuştur: Kim Bakara sûresinin son iki ayetini okursa o iki
ayet ona yeterlidir.(Tirmizî, Kuranın Fazileti ,2881;Buhârî, Meğazi: 27;
Müslim, Salat-ül Müsafirin: 17)
Numân b. Beşîr (r.a.)den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurmuştur: Allah gökleri ve yeri yaratmadan iki bin yıl önce bir kitap
yazdı da o kitaptan iki ayet indirerek Bakara sûresini o iki ayetle
mühürledi. Bu ayet bir evde üç gün süreyle okunmazsa şeytan o eve
yaklaşır.(Tirmizî, Kuranın Fazileti ,2882;Dârimî, Fedail-ül Kuran: 27)
HAŞR SURESİ SON AYETLER
Malik bin Yesar’dan rivayet edildiğine göre Resulullah(sav) şöyle
buyurdu:
Her kim sabahladığında üç kere: “Eûzu billahis semiyyil aliymi
mineşşeytanirracim (Kovulmuş şeytanın şerrinden hakkıyla işiten ve her
şeyi bilen Allaha sığınırım).Dedikten sonra Haşr suresinin sonundan üç
ayet okursa, Allahü Teâlâ o kişiye akşama kadar duâ etmek üzere yetmiş
bin melek görevlendirir. O gün ölürse, şehit olarak ölür. Akşamladığında
bunları okuyana da aynı derece vardır.
(Tirmizî, Fedâilü`l-Kur`ân, 22; Müsned, V/26; Darimî, Beyhakî ve
Taberani)
rima
rima
ilim ehli

Mesaj Sayısı : 266

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz