FITIR ZEKÂTI
FITIR ZEKÂTI
Fıtır zekâtının hükmü, cinsi ve kimin üzerine farz olduğu:
Abdullâh b. Umer (radiyallahu anh) şöyle der: (Allâh Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) fıtır zekâtını bir sağ hurma veya bir sağ arpa olmak üzere müslümanlardan köle ve hür kişiye, erkeğe ve kadına, küçüğe ve büyüğe farz kılmıştır.)
Ebu Saîd el-Hudrî (radiyallahu anh) şöyle der: ( Bizler Allâh Rasûlu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında bayram günü bir sağ yiyecek verirdik. Bizlerin yiyeceği : arpa, üzüm, süzme peynir ve hurma idi.)
Bu hadis onların, depolandırılması elverişli olan yiyeceklerden fıtır zekâtını verdiklerini beyan etmektedir. Hal böyle ise, insanlar arasında yaygın olan yiyecekte iddihâr (depolandırma) için uygun olacaktır. Böylesi azık olduğundan fıtır zekâtı için yeterlidir.
Tenbîh : Fıtır zekâtının değer olarak para ile çıkartılması meşrû değildir. Çünkü Allâh Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yiyecek olarak verilmesini emretmiştir. Sahabe de (radiyallahu anhum) Allâh'ın ve O'nun Rasûlü'nun (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) emirlerine ittibâ gereğince ancak yiyecek olarak vermişlerdir. Dolayısıyla bu büyük hükme muhâlif davranmamamız gerekmektedir. Sevgili kardeşim, Allâh'ın emrine uy ve O'nun şiarlarını işlenmez hâle getirme.
Muhammed İbrâhim Şakra şöyle der: «Çok tuhaf karşıladığım bir şey de; fıtır zekâtının değer olarak para ile çıkartılmasına cevâz verenlerdir. Derler ki : "Para fakire fâide getirir, belki kendi ve çocukları için giyeceğe veya belki de istediği başka bir yiyeceği satın alma ihtiyacında olabilir..." Ancak bu bahâne geçerli değildir, çünkü bügün de olduğu gibi geçmişte de insanların paraya ihtiyaçları vardı. Sahabe arasında birçok altın ve gümüşe sahib olan zenginler vardı. Sana göre Allâh Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) acaba neden altın ve gümüşten söz etmedi. Fıtır zekâtına yetecek kadarını niçin belirtmedi dersin?! Müslümanlar arasında fakir olanları vardı, belki de paraya olan ihtiyaçları buğday, hurma, veya arpadan daha fazlaydı?! Eğer Allâh Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu unuttu ise Allah unutmaz. (Rabbin unutkan değildir) [Meryem: 64].
Nebî (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e fıtır zekâtının cinsinin yiyecek olarak tayini konusunda inen, Allâh'ın ona vahyettiğinden farklı mıdır?! İnsan, onun vahiy olduğundan şüpheye düşmez. Dolayısıyla aklın rey'i ile, şeriatın vahyi reddedilmez.»
ALINTI
Abdullâh b. Umer (radiyallahu anh) şöyle der: (Allâh Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) fıtır zekâtını bir sağ hurma veya bir sağ arpa olmak üzere müslümanlardan köle ve hür kişiye, erkeğe ve kadına, küçüğe ve büyüğe farz kılmıştır.)
Ebu Saîd el-Hudrî (radiyallahu anh) şöyle der: ( Bizler Allâh Rasûlu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında bayram günü bir sağ yiyecek verirdik. Bizlerin yiyeceği : arpa, üzüm, süzme peynir ve hurma idi.)
Bu hadis onların, depolandırılması elverişli olan yiyeceklerden fıtır zekâtını verdiklerini beyan etmektedir. Hal böyle ise, insanlar arasında yaygın olan yiyecekte iddihâr (depolandırma) için uygun olacaktır. Böylesi azık olduğundan fıtır zekâtı için yeterlidir.
Tenbîh : Fıtır zekâtının değer olarak para ile çıkartılması meşrû değildir. Çünkü Allâh Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yiyecek olarak verilmesini emretmiştir. Sahabe de (radiyallahu anhum) Allâh'ın ve O'nun Rasûlü'nun (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) emirlerine ittibâ gereğince ancak yiyecek olarak vermişlerdir. Dolayısıyla bu büyük hükme muhâlif davranmamamız gerekmektedir. Sevgili kardeşim, Allâh'ın emrine uy ve O'nun şiarlarını işlenmez hâle getirme.
Muhammed İbrâhim Şakra şöyle der: «Çok tuhaf karşıladığım bir şey de; fıtır zekâtının değer olarak para ile çıkartılmasına cevâz verenlerdir. Derler ki : "Para fakire fâide getirir, belki kendi ve çocukları için giyeceğe veya belki de istediği başka bir yiyeceği satın alma ihtiyacında olabilir..." Ancak bu bahâne geçerli değildir, çünkü bügün de olduğu gibi geçmişte de insanların paraya ihtiyaçları vardı. Sahabe arasında birçok altın ve gümüşe sahib olan zenginler vardı. Sana göre Allâh Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) acaba neden altın ve gümüşten söz etmedi. Fıtır zekâtına yetecek kadarını niçin belirtmedi dersin?! Müslümanlar arasında fakir olanları vardı, belki de paraya olan ihtiyaçları buğday, hurma, veya arpadan daha fazlaydı?! Eğer Allâh Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu unuttu ise Allah unutmaz. (Rabbin unutkan değildir) [Meryem: 64].
Nebî (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e fıtır zekâtının cinsinin yiyecek olarak tayini konusunda inen, Allâh'ın ona vahyettiğinden farklı mıdır?! İnsan, onun vahiy olduğundan şüpheye düşmez. Dolayısıyla aklın rey'i ile, şeriatın vahyi reddedilmez.»
ALINTI
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz