Ölülerden Yardım İsteme
HİCRET :: İlim :: Fıkıh / Akaid
1 sayfadaki 1 sayfası
Ölülerden Yardım İsteme
Şirk ve çeşitleri hakkındaki diğer bir mesele de kabir tapıcılığı veya ölülerden yardım isteme şirkidir ki yaşadığımız toplumda çok yaygın ve en çok rağbet edilen şirk çeşididir. Genellikle bilgisiz ve cahil halk tarafından gerek üniversite ve benzeri imtihan zamanında ve gerekse de diğer günlerde milletin akın akın kabirlere koşarak oralarda yatanlardan yardım istemek sureti ile şirk bataklığına bulaşmaktadır. Günümüz şeytani, batıl bir çok tarikat ehlinin de sıklıkla şirke girdiği alanlardan birisidir ki zaten kafirliğin öncüsü ve yaygınlaşmasına sebebiyet veren asıl unsur bunlardır.
İbni Kayyım Rahimetullhi Aleyh şöyle der:
“Şirk çeşitlerinden birisi de, kişinin ölülerden yardım beklemesi, onlardan ihtiyaçlarının giderilmesini istemesi ve onlara yönelmesidir. Bu şirk türü, esas bakımından dünyadaki şirkin temelini oluşturur. Halbuki, ölen kimsenin kendisine bile menfaat sağlamaya ya da bir zarar vermeye gücü yetmez. Durumu böyle olan biri, nasıl olur da imdada koşup yardım edebilir veya bir ihtiyacı giderebilir?
Hiç olacak iş mi?
İnsanlar kendilerine şefaatçi olması için ondan istekte bulunsalar da o, kendisine izin verilmedikçe asla Allah-u Teâlâ katında şefaat edemez. Başka türlü düşünenler, şefaat edecek kimse ile, katında şefaatçi olunacak zatın özelliklerini bilmiyorlar demektir.
Allah-u Teâlâ, birisine şefaat izni vermek için bir kimsenin o kişiden medet beklemesini ya da başka bir istekte bulunmasını sebep kılmamıştır.
Aslında müşrik kimse, Allah-u Teâlâ’ya şirk koştuğu için izne engel olacak bir sebep üzerindedir. Müşrik, ihtiyacı konusunda yardım isterken, adeta isteğinin oluşmasına engel olacak bir yoldadır.
İşte müşriklerin durumu böyledir. Bunlar şirk koşmakta, Allah’ın Dinini değiştirmekte, tevhid ehline düşmanlık etmekte ve onları ölülere saygısızlıkla suçlamaktadırlar.
Aslında Allah-u Teâlâ’ya şirk koşan, tevhid ehlini ayıplayan dillerine dolayarak saygısızlık eden kendileridir.
Aynı şekilde Allah-u Teâlâ’ya eş tuttukları ortaklarına da saygısızlık etmektedirler.
Zavallılar eş tuttuklarının kendilerinden memnun olduklarını ve kendilerini dost kabul ettiklerini sanırlar. Halbuki, ortak koştukları şeyler ahirette onlardan uzaklaşacaktır. Böyleleri her zaman ve her yerde rasullerin düşmanıdırlar ve ne yazık ki, bunlara katılanlar pek çoktur?
Şirkten kurtulmak ancak şu şekilde mümkün olabilir:
■Saf ve ihlaslı bir şekilde tevhid inancına bağlı olmak,
■Allah-u Teâlâ için müşriklere düşmanlık göstermek, onlara kin güderek Allah-u Teâlâ’ya yaklaşmayı amaçlamak,
■Sadece Allah-u Teâlâ’yı veli edinmek, O’nu mabud ve ilah kabul etmek,
■Sırf Allah için sevmek, Allah-u Teâlâ için korkmak,
■Allah-u Teâlâ’dan beklemek,
■Allah-u Teâlâ’ya tevekkül etmek,
■Sadece Allah-u Teâlâ’ya sığınmak,
■Sadece Allah-u Teâlâ’ya yönelmek,
■Yardımı sadece Allah-u Teâlâ’dan istemek,
■Allah-u Teâlâ’nın emrine uymak,
■O’nun rızasını istemek,
■Bir iş yaptığı zaman, Allah-u Teâlâ için ve Allah’ın emrine göre yapmaktır.
İşte gerçek tevhid budur.
yazan: ebu hamza
İbni Kayyım Rahimetullhi Aleyh şöyle der:
“Şirk çeşitlerinden birisi de, kişinin ölülerden yardım beklemesi, onlardan ihtiyaçlarının giderilmesini istemesi ve onlara yönelmesidir. Bu şirk türü, esas bakımından dünyadaki şirkin temelini oluşturur. Halbuki, ölen kimsenin kendisine bile menfaat sağlamaya ya da bir zarar vermeye gücü yetmez. Durumu böyle olan biri, nasıl olur da imdada koşup yardım edebilir veya bir ihtiyacı giderebilir?
Hiç olacak iş mi?
İnsanlar kendilerine şefaatçi olması için ondan istekte bulunsalar da o, kendisine izin verilmedikçe asla Allah-u Teâlâ katında şefaat edemez. Başka türlü düşünenler, şefaat edecek kimse ile, katında şefaatçi olunacak zatın özelliklerini bilmiyorlar demektir.
Allah-u Teâlâ, birisine şefaat izni vermek için bir kimsenin o kişiden medet beklemesini ya da başka bir istekte bulunmasını sebep kılmamıştır.
Aslında müşrik kimse, Allah-u Teâlâ’ya şirk koştuğu için izne engel olacak bir sebep üzerindedir. Müşrik, ihtiyacı konusunda yardım isterken, adeta isteğinin oluşmasına engel olacak bir yoldadır.
İşte müşriklerin durumu böyledir. Bunlar şirk koşmakta, Allah’ın Dinini değiştirmekte, tevhid ehline düşmanlık etmekte ve onları ölülere saygısızlıkla suçlamaktadırlar.
Aslında Allah-u Teâlâ’ya şirk koşan, tevhid ehlini ayıplayan dillerine dolayarak saygısızlık eden kendileridir.
Aynı şekilde Allah-u Teâlâ’ya eş tuttukları ortaklarına da saygısızlık etmektedirler.
Zavallılar eş tuttuklarının kendilerinden memnun olduklarını ve kendilerini dost kabul ettiklerini sanırlar. Halbuki, ortak koştukları şeyler ahirette onlardan uzaklaşacaktır. Böyleleri her zaman ve her yerde rasullerin düşmanıdırlar ve ne yazık ki, bunlara katılanlar pek çoktur?
Şirkten kurtulmak ancak şu şekilde mümkün olabilir:
■Saf ve ihlaslı bir şekilde tevhid inancına bağlı olmak,
■Allah-u Teâlâ için müşriklere düşmanlık göstermek, onlara kin güderek Allah-u Teâlâ’ya yaklaşmayı amaçlamak,
■Sadece Allah-u Teâlâ’yı veli edinmek, O’nu mabud ve ilah kabul etmek,
■Sırf Allah için sevmek, Allah-u Teâlâ için korkmak,
■Allah-u Teâlâ’dan beklemek,
■Allah-u Teâlâ’ya tevekkül etmek,
■Sadece Allah-u Teâlâ’ya sığınmak,
■Sadece Allah-u Teâlâ’ya yönelmek,
■Yardımı sadece Allah-u Teâlâ’dan istemek,
■Allah-u Teâlâ’nın emrine uymak,
■O’nun rızasını istemek,
■Bir iş yaptığı zaman, Allah-u Teâlâ için ve Allah’ın emrine göre yapmaktır.
İşte gerçek tevhid budur.
yazan: ebu hamza
odsu- ilim ehli
- Mesaj Sayısı : 99
HİCRET :: İlim :: Fıkıh / Akaid
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz