HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

MEVLİD KANDİLİ

Aşağa gitmek

MEVLİD KANDİLİ Empty MEVLİD KANDİLİ

Mesaj  erkam C.tesi Şub. 12, 2011 6:52 pm

Hz. Muhammed (s.a.v.) in doğduğu Rabi'u'l-Evvel ayının 12 gecesi kutlanılan kandildir.
Bu
gecenin ne fazileti ve ne de kutlanması hakkında hiçbir rivayet sabit
olmamıştır. Dolayısıyla Peygamberimiz sallALLAHu aleyhi ve sellem doğum
gecesini ne kendisi ne ashabı ve ne de selefi salihin kutlamış değildir.

Bunun
üzerine İlim ehli bu geceyi o maksatla ihya etmeyi ve de mevlit okumayı
dinde ihdas edilmiş bir bid'at saymışlardır. Nitekim okunan mevlidin de
bu babtan sayıldığı (bidat) ilim ehlince malumdur.

Şia
dünyasında mevlid merasimi ilk defa, Mısır'da hüküm süren Fatımîler
(910-1171) tarafından tertiplenmiştir. Bu merasimler saraya ait olup,
sadece devlet erkanı arasında cereyan etmekte idi. Fatimîler, Hz. Ali
(r.a.) ve Fatıma (r.anha.)'ın doğum günlerinde de mevlid merasimleri
tertip ederlerdi.


Sünnî
müslümanlarda ilk mevlid merasimi, Hicri 604 yılında, Selahaddin
Eyyubî'nin eniştesi ve Erbil atabeği Melik Muzafferuddun Gökbörü
tarafından tertiplenmiştir.

Osmanlılar tarafından mevlid, ilk
defa III. Murat zamanında, 1588'de resmi hale getirildi. Merasimler,
belirlenmiş teşrifât kaidelerine uygun olarak sarayda tertiplenir,
ayrıca, önceleri Ayasofya Camii'nde, sonraları ise Sultan Ahmed
Camii'nde yapılan merasimlere, devlet erkanıyla birlikte halk da
katılırdı.
Rasulullah (s.a.v.) 'ın doğumunu ve hayatını medh ve senâ
eden, "Mevlid" adını taşıyan çok eser kaleme alınmıştır. Bu eserler
daha sonra, mevlid merasimlerinde, mevlidhanlar tarafından teğannî ile
okunmaya başlanmıştır. Bunların Türkçede en meşhur olanı Süleyman
Çelebi'nin Vesiletun-Necât adındaki mevlididir. Ancak, Süleyman Çelebi
hakkında kaynaklarda pek fazla bir bilgi yoktur. Onun, Yıldırım Beyazıt
zamanında Divan-ı Humayûn Hocası olduğu, sonra da Bursa Ulu Camii'ne
imam tayin edildiği bilinmektedir.
Mevlid şiirini yazan Süleyman Çelebi, insanlar bu şiiri Peygamberin doğum gününde okusunlar diye yazmamıştır.

Hırıstiyanların
İsa (a.s.) doğumunu anma amacıyla yılbaşını kutlamalarına kızanların ,
Hz. Muhammed (s.a.v.) doğumunu kutlamaları çelişkidir ! Üstelik bu
kutlamaları esnasında törenler düzenlemeleri , aşırı övme şiirler vs
okumalarının şu hadisle de ayrıca tehditi vardır :
"Hıristiyanların (peygamberleri) İsâ'yı övmede aşırı gittikleri gibi siz de beni övmede aşırı gitmeyin"
(Ahmed b Hanbel, I, 23, 24, 47, 55, V, 32; Dârimî, Rikâk 68; Buhârî, Enbiyâ 48)

Mevlid,
halk arasında büyük bir ibadet olarak kabul edilmekte, ölülerin ruhu
için mevlidler okutularak, onların günahlarının bağışlanacağı
zannedilmektedir. Halkın cehaletinden ve yanlış itikadlarından istifade
eden mevlid okuyucu hanendeler, bir piyasa oluşturarak, bunu ticarî bir
çıkar aracı yapmışlardır.
Bu tip bir kabul ve davranışın İslamî
olmadığı hususu ile ilgili herhangi bir ihtilaf sözkonusu değildir.
Böyle bir olaya sebeb olan herkes dinen sorumludur. Merasimlerde mevlid
okunmasının vazgeçilmez bir âdet haline getirilişinin sakıncalarından
biri de, netice olarak insan kelâmı bir şiir olan bu metinlerin,
okunması ve dinlenilmesi ibadet olan Kur'an ile eşdeğerde görülmeğe ve
değerlendirilmeğe başlanılması tehlikesidir.

“Beni,
hıristiyanların Meryem oğlu İsa’yı aşırı bir şekilde övdükleri gibi
övmeyin. Ben, ancak bir kulum ve (benim için) Allah’ın kulu ve
elçisidir, deyin.”
(Buhari ve muslim)

Ebi Sa’îd el-Hudri (r.a.)’den Nebi (s.a.v.)’in şöyle dediğini rivayet etti:
Kendinizden
öncekileri, karış karış ve adım adım takip edeceksiniz. Onlar bir
kertenkele deliğine girseler bile,(takip edeceksiniz).
Dedik ki; “Ya RasulALLAH! (Onlar) yahudiler ve nasraniler midir?”
Dedi ki, Ya kim (olacak)?
(Buhari)


Peygamberimiz
(sav), Ashab-ı Kiram, Emevîler ve Abbâsîler dönemlerinde herhangi bir
kutlama örneğine rastlanmayan Rebiulevvel ayının 12. gecesi olan Mevlid
kandili, ilk defa hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl kadar sonra
Mısır’da, Şii Fâtimî Devleti döneminde kutlanmaya başlamıştır.
[ Ahmet Özel, “Mevlid”, DİA, c. 29, s. 475]


erkam
erkam
Admin

Mesaj Sayısı : 263

https://hicret.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz