HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Rubeyyi Binti Muavviz (r.a)

Aşağa gitmek

Rubeyyi Binti Muavviz (r.a)  Empty Rubeyyi Binti Muavviz (r.a)

Mesaj  erkam Çarş. Şub. 23, 2011 3:18 pm

Rubeyyi binti Muavviz radıyallahu anhâ ilmî ve siyasî toplantılara
katılan hanım sahâbîlerden... Medine’de İslâm’ın yayılmasına bilgisiyle,
görgüsüyle hizmet eden bir hanımefendi... Rasûlullah sallallahu aleyhi
vesellem efendimizin evine gelip istirahat ettiği bir bahtiyar hanım!..

O, Medineli olup Hazreç kabilesinin Beni Neccar koluna mensuptur. Babası Muavviz İbni Hâris’tir. Annesi Ümmü Yezid’dir.
Rubeyyi babası ile birlikte müslüman oldu. Amcası Muaz İbni Hâris,
Birinci Akabe görüşmesinde İslâm’la şereflenip Medine’ye geldiğinde
kardeşi Muavviz İbni Hâris’de anlatılanlardan etkilenip müslüman olmağa
karar verdi. Kızı Rubeyyi de, babasıyla birlikte kelime-i şehadet
getirerek İslâm’ın ilklerinden oldular.


Düşmanlıkla çalkalanan Yesrib’de İslâm yayılmaya başladı. Yıllardan
beri Evs ve Hazreç arasında devam eden savaşlar halkı usandırmıştı. Yeni
dinin huzur ve mutluluk getireceğine inanıyorlardı. Müslüman
olanlardaki değişiklikleri görüyorlardı. Onların güzel ahlakına ve
dürüst davranışlarına hayran kalıyorlardı.

Yesrib’teki müslümanlar Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e
muracaatla kendilerine Kur’ân’ı öğretecek bir muallim istediler.
Rubeyyi’nin amcası Muâz (r.a) ile bir kaç kişiden oluşan heyet Mekke’ye
gelip efendimize durumu arzettiler. Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz Mus’ab
İbni Umeyr (r.a)’ı onlara İslâm ve Kur’ân’ı öğretmek üzere birlikte
gönderdi.

Mus’ab (r.a)’ın gayretleri ve güzel davranışlarıyla kısa zamanda
Yesrip’te müslümanlar çoğalmağa başladı. Mekke’deki müslümanlar çok ağır
şartlar içinde yaşıyorlardı. Tahammülü güç işkencelere maruz
bırakılıyorlardı. Ezâ ve cefâlar artınca hicret izni verildi.
Müslümanlar Medine’de toplanmaya başladı. Hz. Ömer (r.a) ile birlikte
aynı kafilede Iyas İbni Bükeyr ve kardeşleri Âkil, Âmir ve Hâlid İbni
Bükeyr (r. anhüm) de hicret ettiler. Kuba köyünde Rifaa İbni Münzir
(r.a)’ın evine misafir oldular. Bir müddet sonra da Rasûlullah (s.a)
efendimiz Medine’ye hicret ettiler.

Medine’liler neşe ve sevinç içerisinde İki Cihan Güneşi Efendimiz’i
karşıladılar. Teker teker bey’at ettiler. Rubeyyi binti Muavviz (r.
anhâ) da biatını yeniledi.

Muhacir ile Ensar arasında kardeşlikler kuruldu. Müslümanlar
güçlenmeye başladı. Bu arada Mekke’den hicret edip gelen Iyas İbni
Bükeyr (r.a) Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) ,ya evlenme teklifinde
bulundu. Karşılıklı kabulden sonra Efendimizin duâsıyla nikâhları
kıyıldı.

Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) Resül-i Ekrem (s.a)’e son derece
bağlı idi. Onun bir dediğini iki etmezdi. Onun üzerine öylesine titrer
idi ki; küçücük bir tozun bile üstüne konmasına gönlü razı olmazdı.

İki Cihan Güneşi efendimiz düğünlerinin ertesi günü Rubeyyi (r. anhâ)’nın ziyaretine gitti. O sırada küçük kızlar def çalıyordu.

Rubeyyi (r. anhâ)’nın Bedir’de şehit düşen babasının ve diğer
şühedânın kahramanlıklarını dile getiren şiirleri sesli olarak
söylüyorlardı. Şehitleri şiirlerle övüyorlardı. İçlerinden birisi: “Ve
finâ nebiyyün ya’lemü mâ yekûnü fi gadin” mısrasını söylemişti. Yani
“aramızda yarın ne olacağıni bilen bir peygamber var.” demişti.

Resûl-i Ekrem (s.a) hemen müdahale etti ve: “Dikkat edin bu sözleri
söylemeyin. Aramızda yarın ne olacağını bilen var demeyin.” buyurdu.

Rubeyyi (r. anhâ) bilgili, zeki bir hanımdı. İlmi meclislerinde
bulunmayı severdi. Efendimizden çok hadis öğrenmişti. Abdest ile ilgili
hadis ondan naklen gelmiştir. Bu konuda ashab-ı kiram gelir Rubeyyi (r.
anhâ)’ya sorardı. Zira Resûlü Ekrem (s.a) efendimiz bir gün onun evinde
öğle vakti istirahat etmiş, kalkınca abdest almıştı. Rubeyyi (r. anhâ)
da Efendimizin nasıl abdest aldığına iyice dikkat edip öğrenmişti.
Abdest alışını tamamlayıncaya kadar ayakta bekleyip, hizmet etmişti.

***

Birgün Âkil İbni Ebî Tâlib, Rubeyyi (r. anhâ)’yı ziyarete geldi.
Rasûlullah (s.a)’in nasıl abdest aldığını sordu. Rubeyyi (r. anhâ) şöyle
anlattı.

“Sevgili Peygamberimiz bize sık gelirdi. Birgün öğle vakti istirahat
etti. Kalkınca su istedi. Su dolu bir ibrik getirdim. Önce ellerini
güzelce yıkadı. Ağzına, burnuna su verdi. Yüzünü üç kere yıkadı. Sağ
kolunu dirsekle beraber üç defa, aynı şekilde sol kolunu ovarak yıkadı.
Sonra başını meshetti. Kulaklarının içini, dışını ve boynunu meshetti.
Daha sonra sağ ayağını, topuklarıyla beraber üç defa, aynı şekilde sol
ayağını yıkadı. Abdest almayı tamamlayınca şöyle dedi: “Benim bu
abdestim gibi kim abdest alır sonra huşû ile iki rekat namaz kılarsa
geçmiş günahları affolunur.” buyurdu.

***

Bir gün yine Muhammed İbni Ammar (r.a) Rubeyyi binti Muavviz (r.
anhâ)’dan Resûl-i Ekrem (s.a)’in şekil ve şemâlini sordu. Bu soru
karşısında duygulanan Rubeyyi (r. anhâ) kalbinde coşup taşan sevgiyi
şöyle dile getirdi:

– “Ey oğul! Eğer sen onu görseydin, güneş doğuyor zannederdin...” dedi.

Rubeyyi (r. anhâ) Hz. Osman (r.a)’ın halifelik dönemini de
yaşamıştır. Hayatlarının sonuna doğru ailevî bir geçimsizlik zuhur eder.
Kocası ile aralarında şöyle bir konuşma geçer. Rubeyyi (r. anhâ):

– “Bütün mallarımı sana vermek suretiyle senden boşanmak istiyorum.”
diye kocasına teklifte bulunur. Kocası teklifi kabul eder ve bütün sahib
olduğu mala el koyar, hepsini alır. Rubeyyi (r. anhâ) sadece zırhını
vermez. Kocası halifeye şikâyet eder. Hz. Osman (r. anhâ)’ın huzuruna
birlikte duruşmaya çıkar. Her şeyi orada anlatılınca Hz. Osman (r.a):

– “İleri sürdüğün şart gereğince, dilerse onu da alır.” hükmünü
verir. Rubeyyi (r. anhâ) savaşlarda giydiği zırhı da verip kocasından
ayrılır.

Rubeyyi (r. anhâ) cesûr kahraman bir hanımdı. Bir çok savaşlara
iştirak ederek müslümanlara hizmet etti. Çok yararlılıklar gösterdi.
Askerlere su taşıdı. Yaralıları Medine-i Münevvere’ye nakletme konusunda
yardımcı oldu. Babası ve amcası Bedir’de şehit düştü.

Rubeyyi binti Muavviz (r. anhâ) hayatının son dönemlerinde kendini
tamamen ibadete verdi. Oğlu Muhammed ile birlikte hayatlarını
geçirdiler. Onun Resûl-i Ekrem (s.a) efendimizden yirmi küsür hadis-i
şerif naklettiği ve Abdullah İbni Abbas (r. anhüm)’ın da kendisinden
bazı meseleler sorup müzakere ettiği rivayet edilmektedir.

Rubeyyi binti Muavviz (r.anha)’nın siyasî toplantılara katıldığı veya
o taplantılarda konuşulan konulara kulak misafiri olduğu da
nakledilmektedir. Hz. Osman (r.a)’ın halifeliği döneminde valileriyle
ilgili olarak ortada konuşulan lâfları Ömer İbni Seleme, Ebû Musa
el-Eş’ari Kusem İbni Abbas, Said İbni As aralarında konuşurken Rubeyyi
binti Muavviz (r. anhâ) da bu sözleri duymuştu. Derin bir teesüre
kapılmış ve bey’atine sâdık kalmıştı. Fitnelerden uzak kalarak yaşamayı
tercih etmiş ve kendini tamamen ibadete vermişti.
erkam
erkam
Admin

Mesaj Sayısı : 263

https://hicret.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz