HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RIKKA KVIMARK

Aşağa gitmek

RIKKA KVIMARK Empty RIKKA KVIMARK

Mesaj  sebil Salı Tem. 13, 2010 10:08 pm

Rikka Hanım; 31 yaşında ve Finlandiyalı.
Şu an İsveç-Stockholm’de ikamet ediyor ve bir üniversite hastanesinin idarî bölümünde çalışıyor.
Hasan isminde 10 yaşlarında bir oğlu var.

Müslüman olmadan önce Efendimiz’i (sas) sadece bir “şahıs” olarak biliyormuş. Hatta tanıdığı Yahova Şahitleri’nin, Müslümanların Peygamberlerine (hâşâ) taptığını söylediklerini iletiyor bizlere. Ama kendisinin o dönem böyle bir önyargısının olmadığını söylüyor ve “Zaten Müslüman olanlar böyle düşünmeyenler.” diye ekliyor.

“Müslüman olduğumdan ve onu yaşamaya çalıştığımdan beri görüyorum ki; hiçbir şeyi sorgulamayan ve istemeyen bir kimseye verecek bir şey de yok!” diyor.

Rikka Hanım, Müslüman oluşuyla yaşadığı gelişimlerden bahsediyor: “İslâm’ı sadece duyuyordum. İşin açıkçası; Hıristiyanlıktaki ilahlaştırılmış Hz. İsa (as) anlayışından dolayı bir peygambere derinlemesine sevgi besleme konusuna başta mesafeli yaklaştım.”

İslâm’daki Hz. Muhammed (sas) anlayışını ve O’nun (sas) hayatını okudukça Efendimiz’in engin sevgisinin seline bırakıvermiş kendisini:
“O’nu (sas) tanıdıkça sevgim, saygım çok arttı. O’na (sas) karşı duyduğum sevgi ve muhabbeti kelimelere dökemem! O (sas) kimdir? O büyük bir elçi, bir büyük önder. İyi bir örnek olarak O’nu (sas) tüm insanlığın tanımasını, bilmesini isterdim.”

Önceleri sürekli kiliseye giderdim

Kur’ân’ı okuyunca Hz. İsa (as) ve Hz. Meryem’le ilgili kanaatlerindeki değişiklikleri soruyoruz:
“Benim için olaylar, kavramlar netleşmiş oldu. Önceden Protestan’dım; ama Katolik Kilisesi’ne giderdim. Orada çok farklı anlatılıyor. Sanki ALLAH’a ulaşmak için önce ille de Hz. İsa’ya (as) tapınma, dua için önce O’na iletme ihtiyacı belirtiliyor.

Normalde haftada bir kiliseye gidilirken ben her gün giderdim. Bunda da hayır varmış; gide gide bazı meseleleri sorgulama ihtiyacı hissetmiş oldum.

İbadethane içinde Hz. Meryem ve Hz. İsa ikonlarının, heykellerinin olması ve her şeyin onlardan istenmesi bana çok ters geldi zamanla.

Daha sonra Kur’an’daki Hz. Meryem ve Hz. İsa izahlarını görünce, O’na ne kadar yerinde bir saygı duyulduğunu, duyulması gerektiğini, O’nun ne kadar temiz ve saygın bir yeri olduğunu, olayın da böyle ele alınması gerektiğini görmüş oldum.”

Rikka Hanım, kiliselerde heykellere dua edilmesi ve onlardan medet istenmesi, aracı olarak kullanılmasını büyük bir çelişki olarak gördüğünü, evdeki dualarını farklı yaptığını anlatıyor:

 “Evde ALLAH’a direkt dua ediyordum; ama kilisede ise heykellere dua ediliyordu; bu çelişkiler ki sonunda beni İslâm’a götürdü.

 İslâm’da her şey o kadar yerli yerince ki, kaynakları okudukça; ‘Zaten bu böyle olmalı!’ diyor insan.

Kaldı ki, hepimiz fıtrat olarak İslâm üzerine doğmuyor muyuz ki?”





sebil
sebil
ilim ehli

Mesaj Sayısı : 78

http://my.opera.com/myhicran/blog/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz