HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

86- 100 ÇOCUKLARI ÖPME,MERHAMET

Aşağa gitmek

86- 100   ÇOCUKLARI ÖPME,MERHAMET Empty 86- 100 ÇOCUKLARI ÖPME,MERHAMET

Mesaj  dareyn Perş. Tem. 22, 2010 6:06 pm

Adiyyü'bnü Sabit'den rivayet edildiğine göre, dedi ki:
«— Berâ'ın şöyle söylediğini işittim» :
«— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'i gördüm —Allah'ın salâ-vatı üzerine olsun— (torunu) Hasan omuzu üzerinde idi ve Peygamber şöyle diyordu» :
«— Allah'ım! Ben bunu seviyorum, sen de bunu sev.»

Cübeyr îbni Nüfeyr'den rivayet, şöyle dedi:

«— Bir gün (ashabdan) EI-Mıkdad İbni'l-Esved'in yanında oturuyor­duk. Bir adam ona uğradı ve dedi ki:

«— Resûlüllah (SaîUülahü Aleyhi ve Sellem)'i gören şu iki göze ne mut­lu! Allah'a yemin olsun, biz arzu ediyoruz ki, senin gördüklerini biz de gÖreydik, şahit olduklarına şahit olaydık.»

«— (Mıkdad bu sözlerle fazlaca) kızdırılmış oldu. Ben taaccüb et­meğe başladım, çünkü adam hayırlı sözden başka bir şey demedi. Son­ra (şahabı) El-Mıkdad adama dönüp şöyle dedi» :

«— Bir insan ki, Allah ondan bir huzuru (peygamberle karşılaşmayı) Jjaip kılmıştır, bu karşılaşmayı (Resûlüllah huzurunda bulunmayı) te­menniye onu götüren (cür'et) nedir? Bilmiyor ki, Onu görse nasıl olacak­tı? (Acaba iman mı edecekti, yoksa küfürde mi kalacaktı?)

Vallahi, Resûlüllah (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem)'in huzurunda çok kim­seler bulundu ki, Allah onları yüzleri üstü Cehenneme yuvarladı. Peygambere icabet ,e^memiglerdi, onu tasdik etmemişlerdi. Siz Azız ve Celîl oJatt^Ulah'a İıamd.efcinez misiniz ki, sizi, Rabfcinizi bilir halde dünyaya getirdi de Peygamberiniz (Sallallahü Aleyhi ve Sellerriyin getirdiği (İslâmın hükümleri) ni tasdik ediyorsunuz.. Siz, kendinizden başkaları ile belâlar­dan kurtarılmış oklunuz.

Vallahi, cahiliyyet devri ile fetret devrinde gönderilen Peygamberin d%rumurmh "en şiddetlisi olan bir halde Peygamber (SalUâlahu Aleyhi ve Stilem) gönderildi. Putlara ibadet etmekten daha faziletli bir din olduğu­na -inanmıyorlaaiı, Sunun üzerine, Peygamber-Kur'ân'tcgetirdi. ve onunla hak ile Jaâtılı ayırdı. Yine onunla, baba ile çocuğu arasını ayırdı (biri- mü­min, biri kâ£r oldu). ÖyH ki, adam babasını yahut çocuğunu yahut kar­deşini kâfir görüyordu. Böyle iken, Allah o adamın kalbinin kilitlerini îman* ile açmıştı;, ve adam biliyordu Jri> yakın akrabası (babası, çocuğu veya kardeşi, bu vaziyette îman .etrheeoVe'h)' ölse cehenneme gire.çe&. Böy­le sevdiği kimsenin (yakının) Cehennemde olduğunu bildiği halde, ada­mın, göfcy. a£dın.qİur aıu? Nitekim bu Gevilen (yalanlar) hakkında Allah şöyle buyurmuştur:
«O müminler ki, ey Rabbimiz! Bize zevcelerimizden ve nesilleri­mizden gözlerimizin sürûru olacak iyi kimseler ihsan et... derler.»
«— BÖylece göz aydınlığı ve sevinci olan çocukların veya yakınların cehennemde bulunacaklarım bihnek, hiç insanı sevinçirbir halde bırakır mı?


Enes'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Bir gün Peygamber (Salhîlahü Aleyhi ve SeUem)'üı saadethanele-rine gittim. Yalnız ben, annem ve teyzem Ümmü Haram bulunuyorduk. O esnada Hazreti Peygamber bize çıkageldi ve bize»:
«— Size namaz kıldırayım mı?» dedi.
O vakit farz namaz vakti değildi, (Enes'den hâdiseyi rivayet eden Sabit'e, dinleyicilerden biri sordu:
«— Peygamber, Enes'i neresinde durdurdu?»
Sabit:
«— Peygamber onu, sağında durdurdu,» dedi.) Sonra bize namaz kıl­dırdı. Sonunda bize — Ehl-i Beyt'e^— dünya ve âhiret hayırlarının hep­si ile duâ etti. Annem şöyle dedi:
«— Ya Resûlallah! (Bu oğlum Enes) Senin hizmetçiğindir. Allah'a bunun için dua et.»
Bunun üzerine peygamber benim için her hayır .duayı yaptı..Duası­nın sonunda şunu demiş oldu:
— Allah'ım! Bunun malını ve evlâdını çoğalt ve kendisine mal ve evlâdında bereket ver.»

Enes ibni Malik'den:
«— Bir kadın Aişe (Rad'tyallahü anha) 'ya geldi. Âişe ona üç hurma ver­di. Kadıncağız her (iki) çocuğuna birer hurma verdi ve kendine de bir hurma alakoydu. İki çocuk hurmaları yediler ve annelerine baktılar. Ka­dıncağız alakoyduğu hurmaya dönerek onu böldü de her çocuğa yarım hurma verdi. Sonra Peygamber (SailallahüA leyhi ve Sellem) gelince Âişe Peygambere (hâdiseyi) anlattı.» Peygamber şöyle buyurdu:
— Bundan neden taaccüp ediyorsun? O kadıncağızın, her iki çocu­ğuna ettiği iperhamet sebebiyle Allah ona rahmet etmiştir.»

Âişe (Radiyallahü anha) 'dan rivayet edildiğine, göre şöyle de­miştir
«— Bir A'rabî, Peygamber (SalkülahüAleyhiveSellem)'e gelip dedi ki:
«— Çocuklarınızı öper misiniz? Biz onları öpmeyiz.» Peygamber (Salîallahü Aleyhi ve StUent) şöyle buyurdu:
— Allah senin kalbinden merhameti çıkarınca ben sana ne yapabi­lirim?»

Rivayet edildiğine göre, Ebû Hüreyre şöyle dedi:
«— Resûlüllah (SallallafıÜ Aleyhi ve Sellem), Alî'nin oğlu Hasan'ı öptü, yanında da Temîm kabilesinden Akra' îbni Habis oturuyordu.» Akra' de­di ki:
«— Benim on çocuğum var, onlardan hiç birini öpmedim.» Resul üllajı (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona baktı, sonra şöyle dedi: «— Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz.»
Rivayet edildiğine göre Velîd İbni Nümeyr, babasının şöyle dediğini işitmiştir:
«— (Bizden önceki ashab) diyorlardı ki, olgunluk (salâh) Allah'dan-dır, edeb (terbiye) ise babalardandır.»
Nu'man îbni Beşir, ravi Â'mir'e anlattığına göre:
— Babası (Beşir), keüdisini yüklenerek Resûlallahl (Saîlallahü Aleyhi ve Seltem) 'e götürüp dedi ki:. «Ya Resûlallah!. Ben seni şahit tutu­yorum, (oğlum) Nu'öıan'a şunuve şunu bağışladım.»
Peygamber şöyle buyurdu:
«— Her çocuğuna bağışladın mı?»
Babam:
«— ,hayir!» dedi.
Peygamber:
«— Çocuklarının hepsinin iyilikte müsavi olmaları seni sevindirmez mi? »
Babam:
takdirde (bu ayırmayı) yapma!* buyurdu.

ibni Ömer'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
«— Allah Teâlâ, Kur'ân-ı Kerîm'de o salih kimselere "Ebrâr" ismini vermiştir; çünkü onlar, hem babalara» hem de çocuklara iyilik etmişler­dir. Senin babanın, üzerinde hakkı olduğu gibi, yine çocuğunun da se­nin üzerinde hakkı vardır.»

Ebû Saîd (RadlyaUahu anh) Peygamber (Sallallahü Aleyhi ye Seîlemyden rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir:
«— Merhamet etmiyene, merhamet olunmaz.»

Cerir ibni AbduUaVdan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
«— Resûlüllah (Saltalİahû Aleyhi ve Sellem buyurdu ki:
«— Allah merhamet etmez, insanlara merhamet etmiyene.»

Cerîr îbni Abdullah'dan, Resûlüllah (Sallatlahü Aleyhi ve Se'.tem) şöyle dedi:
«— İnsanlara merhamet etmiyene, Allah merhamet etmez.»

Âişe (RadiyallahÜ atıha) şöyle anlatmıştır :
«— Bedevilerden birkaç kişi Peygamber (Salîaîlahü Aleyhi ve Sellem) 'e geldi. İçlerinden bir adam:
Bunun üzerine Allah'ın Resulü (Saîlalîahü Aleyhi ve Seltem) şöyle bu­yurdu :
«— Ey Allah'ın Resulü! Çocukları öper misiniz? Vallahi biz onları öpmeyiz,» dedi.
«— Aziz ve Yüce olan Allah senin kalbinden merhameti çıkarınca, ben sana ne yapabilirim?

Rivayet edildiğine göre Hazreti Ömer (Radiyailahu anh) bir adamı memuriyette çalıştırdı. Memur dedi ki:
«— Benim evlâddan şu ve şunlar var. Onlardan hiç birini Öpmedim.» Ömer (şöyle söyledi veya) dedi:
— Aziz ve Yüce olan Allah, kullarından ancak insanların hakkını en ziyade yerine getirene merhamet eder.»

Ebû Hüreyre dedi ki:
«—Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellemyin göyle dediğini işittim»:
«— Aziz ve Yüce olan Allah merhameti yüz parça etti de doksan do­kuzunu kendine alıkoydu ve yeryüzüne bir tek parça İndirdi. Bu bir par­çadan yaratıklar birbirleriyle merhametleşirler, hatta at, yavrusuna isa­bet etmek korkusundan ayağını yavrusundan kaldırır, onu korur.»
dareyn
dareyn
ilim ehli

Mesaj Sayısı : 482
Yaş : 49
Nerden : Dünya

http://my.opera.com/muhacir/blog/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz