AHİRETTE ALLAH'I GÖRECEK MİYİZ?

[odsu]

Evet, gözlerle Allah'ın görülmesi, Cennet'te mü'minler için, Arasat'ta da bütün insanlar için vâki olacaktır.
Nitekim bu hususta Hz. Peygamber'den hadîsler tevatür derecesine varmıştır. O, şöyle buyurur:
"Sizler Rabbinizi, bir öğle vakti, önünde bulut bulunmaksızın güneşi nasıl görürseniz öylece, aynen bulutsuz bir gecede ayın ondördünde berrak bir şekilde ayı gördüğünüz gibi göreceksiniz" (Buhârî, Mevâkit, 16, 26; Ezan, 129; Tevhid, 24; Müslim, İmân, 299. 302; Zühd, 16; Ebû Dâvud, Sünnet, 19; Tirmizî, Cennet, 15-17; İbn Mâce, Zühd, 39; Dârimî, Rikâk, 81; İbn Hanbel, 2/275, 293)

Bir başka hadîste buyurulur:
"Firdevs Cennetleri dört tanedir: İki Cennet'in kapları, zinetleri ve içinde bulunan her şey altındandır. Diğer iki Cennet'in kapları, zinetleri ve içinde bulunan her şey ise gümüştendir. Adn Cenneti'nde insanlarla Rablerine bakmaları arasında engel olarak sadece Allah'ın vechindeki Kibriya ridâsı vardır" (Buhârî, Tefsiru Sûrati'r-Rahman, 1, 2; Tevhid, 24; Müslim, İmân, 296)

Yine Sevgili Peygamberimiz buyurmaktadır:
"Cennet ehli Cennet'e girdiği zaman bir münâdi seslenir: 'Ey Cennet ehli, sizin için Allah nezdinde verilmiş bir söz, var. Şimdi Cenâb-ı Hak size bu va'dini yerine getirmek istiyor'. Cennet ehli sorar: 'Bu ne olabilir k? Allah yüzümüzü ağartmadı mı, tartımızı ağır getirmedi mi? Bizi Cennet'e koyup Cehennem'den kurtarmadı mı?' Derken, Rab Teâlâ perdeyi kaldırıverir,- onlar da O'na bakarlar. Artık Allah onlara Zât-ı Bâri'sini müşâhade etmekten daha hoş başka bir şey vermemiştir. İşte âyette geçen (10 Yûnus 26) "ziyâde" budur" (Tirmizî, Tefsiru Sürati Yûnus, 1; İbn Mâce, Mukaddime, 13; İbn Hanbel, 4/333)