HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İstiaze (İstiâze, sığınma, korunma talep etme )

Aşağa gitmek

İstiaze (İstiâze, sığınma, korunma talep etme ) Empty İstiaze (İstiâze, sığınma, korunma talep etme )

Mesaj  sürgün Perş. Ocak 20, 2011 5:58 pm



İstiâze, sığınma, korunma talep etme manasına gelir Her çeşit şerlerden, kötülüklerden, günahlardan, yasaklardan ve onlara götüren şeylerden Allah'a sığınmak, O'nun korumasını talep etmek demektir. istiâzede bulunan kişi sığındığı kimsenin himayesin e girmiş ve ona güvenip dayanmış, ona bağlanmış demektir.

Kur’an okumaya başlarken “Eûzu billâhi mine’ş-şeytani’r-racim / Kovulmuş olan şeytandan Allah’a sığınırım” cümlesini okuruz Hz Peygamber (sav)’den gelen en kuvvetli rivayete göre istiaze sözü de budur Namaza başlarken Hanefî ve Şafiî mezheplerine göre yalnız ilk rekâtlarda istiaze yapmak gerekli görülmüştür Sığınılacak şeylerin başında da ‘eûzü’ kelimesini kullanırız

“Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın Gerçek şu ki; şeytanın, inanan ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hâkimiyeti yoktur” (en-Nahl, 16/98, 99)

Kur'an, Allah'ın insana gönderdiği talimatıdır. Şeytan, Kur'an okuyan kişiyi, Kuran'ı anlamaktan ve onunla amel etmekten vazgeçirmek için var gücüyle uğraşır, kalbine vesvese sokarak Kur'an üzerinde düşünmekten onu alıkoymaya çalışır.

Şeytanın şerrinden Allah'a sığınmak, Kur'an tilavetine zemin hazırlamak için bir önsözdür. Böylece okuyucu samimi bir kalb ve açık zihinle Kur'an-ı okumağa başlar.

Ayette hitabın Peygamber (s.a.s)'e yöneltilmiş olması ve "Kur'an okumak istediğin zaman" ifadesinin bulunması, şeytandan sığınmanın sadece Peygambere has olduğunu ve bunun sadece Kur'an okunacak zamanlarda olacağını ifade etmez. Hitap, Peygamber (s.a.s)'in şahsında bütün Müslümanlaradır. Peygamber böyle bir sığınma ihtiyacını duyuyorsa, elbette diğer Müslümanlar böyle bir şeye daha fazla muhtaçtırlar. Ayrıca ne sağından ve ne solundan bâtılın kendisine ulaşamadığı Kur'an okunduğunda böyle bir ihtiyaç söz konusu ise, diğer ameller için elbette buna çok daha ihtiyaç vardır (Ebu's-Suûd, İrşâdü'l-Akli's-Selîm, Kahire ty., V. 139-140).

Kur'an-ı Kerîm'in çeşitli yerlerinde, insanı üzen, ona sıkıntı veren her şey için Allah'a sığınma telkin edilir. Bazı ayetler şunlardır:

"Musa da Firavun'a ve onun kavmine şöyle dedi: Ben hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım" (el-Mü'min, 40/27).

"Şüphesiz beni taşlamanızdan, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım" (ed-Duhân, 44/20);

"Ya... Musa; câhiller den olmaktan Allah'a sığınırım, demişti" (el-Bakara, 2/67);

"Nuh, dedi ki: Ey Rabbim! Bundan sonra gerçek yüzünü bilmediğim bir şeyi Sen'den istemekten Sana sığınırım" (Hûd, ll/47);

"Meryem; Ben senden, Rahman olan Allah'a sığınırım. Eğer Allah'tan korkuyorsan bana dokunma, dedi" (Meryem, 19/18). Hz. Meryem, yanına insan şeklinde gelen melekten korkarak böyle dua etmişti.

"Ey Muhammed! de ki: Rabbim! Şeytanların vesvesesinden sana sığınırım. Rabbim! Yanımda bulunmalarından da sana sığırınım." (el-Müminûn, 23/97, 98);

"Ey Muhammed! de ki: Cin ve insanlardan olan ve insanların kalblerine vesvese veren, o sinsi vesvesecinin şerrinden, insanların Rabbi, insanların mâliki ve insanların mâbudu olan, Allah'a sığınırım " (en-Nâs, 114/ 1-6);

"Ey Muhammed! De ki: Sığınırım, sabahın Rabbine; yarattıklarının şerrinden, çöktüğü vakit karanlığın şerrinden, düğümlere üfleyenlerin şerrinden, haset ettiği vakit, haset edenin şerrinden" (el-Felâk, 113/1-5).

Diğer yandan Hz. Peygamber'in istiâze duasını okuduğuna dair pek çok hadis nakledilmiştir."Koğulmuş, taşlanmış şeytandan Allah'a sığırınım" duası, bazı rivayetlerde "... her şeyi işiten ve bilen Allah'a sığırınım" ilâvesiyle nakledilmiştir (bk. Buhârî, Bed'ü'l-Halk, II, Edeb, 76; Müslim, Birr, 109, 110; Ebû Dâvud, Salât, 18, 119, 120, 122; Tirmizî, Mevâkît, 65, Sevâbu'l-Kur'ân, 22; ed-Dârimî, Salât, 33, Fadâilü'l-Kur'ân, 22; Ahmed b. Hanbel, III, 50, V, 26, 253).

Hz. Peygamber'in dualarında, insana sıkıntı ve üzüntü verecek, onu zarara sokacak, dünya ve ahirette zillete düşürecek birçok konularda Allah'a sığındığını görmekteyiz. O'nun cehennemden; cehennem ateşinden; kabir fitnesinden; her şeyin ve her canlının şerrinden, nefsinin şerrinden; yoksulluk ve borcun galebe çalmasından; tembellikten, küfürden, kötü ahlâk, iş ve heveslerden; kederen ve çok yaşlılıktan; yangın ve sel felâketinden Allah'a sığınması bunlar arasında sayılabilir (Geniş bilgi için bk. Buhârî, Deavat, 35-46, Et'ime, 28, Eşribe, 30; Bedü'l-Halk, II, Edeb, 76, Tefsiru Sûre, 6/2, Ezân, 149, Cihâd, 25, Fiten, 15, Rikâk, 52; Müslim, Fiten 4, 7, 10, Zikr, 47-52, 61, 62, 66, 73, 76, 96, Birr, 109, 110, Fadâilu's-Sahâbe, 140, Eymân, 36; Ebû Dâvud, Edeb, 98, 104, Salât, 18, ll9, 120, 122, Tıbb, 19; Tirmizi, Tahâre, 4, Deavât, 15, 19, 67, 74, 76, 110; Nesâ;, istiâze, 7, 12, 17, 18, 25, 26, 33, 38, 60; Ahmed b. Hanbel, I, 247, II, 202, III, 50, 427, V, 356, VI, 31, 100, 139, 190; İbn Kesîr, Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azîm, Kahire, ty., I, 27-29).

İslâm âlimlerinin büyük çoğunluğu yukarıda zikrettiğimiz ayette geçen emrin vücûb değil, nedb ifade ettiğini söylerler. Buna göre Kur'an okumaya başlamadan önce istiâze okumak sünnettir. Namazda istiâzenin okunmasına gelince, bu konuda ihtilaf vardır. Bazı âlimlere göre vacib olup her rekâtta Besmele ve Fatiha suresinden önce istiâze de okunur. Ebû Hanife ve Şafiî'ye görüşe okunması sünnet olup sadece birinci rekâtte Besmele ve Fatiha suresinden önce okunur. Çünkü onlara göre namazdaki kıraatin hepsi bir tek kıraat sayılır (Kurtubî, el-Câmi'li Ahkâmi'l Kur'ân, Beyrut, ty., I, 8

“Eûzü-besmele” çekmek demek, yaşadığımız hayatın Allah’ın razı olduğu şeylerin dışındaki her şeyden korunmasını istemek demektir Euzü-besmele, hem amel hem de düşüncelerle ilgilidir Kötülükten uzak durmadan, iyiliğe yaklaşamayız Zulmü reddetmeden adaleti isteyemez, mükellefiyetleri yapmadan Allah’a ve Rasûlü’ne sevgi besleyemeyiz Bunun için geçerli olan sünnet yolunu idrak edip bunun gereği olan inanç ve amelleri ortaya koymak gerekir

Kovulmuş olan şeytandan Allah'a sığınmak, Allah'ın Kitabı’nın okunabilmesi için bir giriş olmakla beraber insanı şeytanî telkinlerden de arındırır Duygularımızı samimi bir şekilde Allah'a yöneltir Şeytanın temsil ettiği, pislik ve kötülük dünyasından olan şeylerin meşgul etmesinden korunulmuş olur Çünkü şeytanın, Rablerine sığınan Mü'minler üzerinde hiçbir etkinliği yoktur
Allah Teâlâ, Hz Peygamber (sav)’e Felâk sûresinde; “De ki: Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden sabah aydınlığının Rabbine sığınırım” (el-Felâk, 113/1-5) diyerek tüm kötülük yapabilecek varlıklardan Allah’a sığınmasını istemektedir ki yalnız Allah'a yönelenler, kalplerini sadece Allah'a ayıranlar, her türlü kötü şeylerden O’na sığınanlar için şeytan ve kötülükler egemenlik kuramaz

sürgün
ilim ehli

Mesaj Sayısı : 33

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz