HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

30-40 ANAYA, BABAYA İTAAT ETMEK

Aşağa gitmek

30-40 ANAYA, BABAYA İTAAT ETMEK Empty 30-40 ANAYA, BABAYA İTAAT ETMEK

Mesaj  dareyn Perş. Tem. 22, 2010 10:15 am

îmran îbni Hüsayn'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) dedi ki: -— Zina, şarap içmek ve çalmak hakkında ne dersiniz?» Biz, en iyi bilen Allah ve Resulüdür, dedik. Peygamber: «— Onlar çok çirkin şeylerdir; ve onlarda (öldürmek, döğmek ve el kesmek gibi) cezalar var. Dikkat edin! Ben, size büyük günahların en büyüğünü bildireyi m mi?: Aziz ve Yüce olan Allah'a ortak koşmak (müşrik olmak), ana-babaya asî olmak.» dedi. Bunları söylerken yaslanmıştı, sonra doğruldu da dedi ki:
*— Yalan söylemek (yalan yere şahitlik etmek) de...»

îbni Ömer'in şöyle dediği rivayet edilmiştir: «Ana-babayı ağlatmak, (onlara) isyan etmektir ve büyük günahlardandır.»

Ebû Cafer'den rivayet edildiğine göre, Ebû Hüreyre'nin şöyle dediğini işitmiştir:
Peygamber (SallalUthü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki;
«— Üç kimsenin; duası, makbul dualardır, bunların kabul edilişinde şüphe yoktur: Zulme uğrayanın duası, yolcunun (misafirin) duası, ana-babanın çocuklarına duası.»

Ebû Hüreyre'den ;
Resûlüllah (Salîallahü Aleyhi ve Seliem) 'in şöyle dediğini işittim: «— İnsanlardan hiç bir çocuk beşikte konuşmamış tır; yalnız Meryem'in oğlu İsa (Aleyhisselâm) ile Cureyc'in (beşikte dile gelen) sahibi konuşmuştur.»
(Ashab tarafından Peygamber e) soruldu :
«— Ey Allah'ın Peygamber i! Cureyc'in yardımcısı kimdir?»
Peygamber dedi ki:
«— Cüreyc, kendisine ait bir manastırda (inzivaya çekilip ibadet eden) rahip bir kinişe idi. Manastırının altında barınan bir sığır çobanı vardı. KÖy halkından bir kadın da, bu çobana gider gelirdi. Bir gün, Cüreyc namaz kılarken annesi gelip: "Ey Cüreyc!" (diye ona) seslendi. Cürçyc namazda iken kendi kendine: "Anneme mi (cevap vereyim), namazıma mı (devam edeyim?)" dedi. Namazını seçmeyi (ona devam etmeyi) uygun buldu. Sonra annesi ikinci defa ona seslendi. Yine Cüreyc kendi kendine: "Anneme mi, namazıma mı?" dedi. Namazım seçmeyi uygun buldu. Sonra Üçüncü defa annesi ona bağırdı, Cüreyc: "Anneme mi, namazıma mı?" dedi. Yine namazını tercih etmeyi uygun gördü. Annesine cevab vermeyinc e, annesi (ona beddua ederek) şöyle dedi: "Ey Cüreyc! Fahişelerin yüzüne bakmadıkça, Allah senin canını almasın." Sonra kadıncağız döndü gitti. Bir müddet sonra (sığır çobanına gidip gelmekte olan) o kadın (gayrı meşru') doğurduğu çocukla Melik'e getirildi, (dava edildi). Melik sordu: "Bu çocuk kimden?" Kadın: "Cüreyc'den," dedi. Melik yine sordu. ''Manastırın sahibinde n mi?" Kadın: "Evet,' dedi. Melik:
"— Manastırını yıkın ve onu, bana getirin," dedi.
Baltalarl a manastırına vurarak onu yıktılar. Cüreyc'in kolunu, boynuna iple bağladılar ve onu götürdüler. Fahişelerin karşısına çıkarıldı. Cüreyc fahişeleri gördü de gülümsedi. Onlar da, insanlar içerisinde CÜ-reyc'e bakıyorlardı.
Melik, Cüreyc'e sordu:
"— Bu kadın ne iddia ediyor?" Cüreyc: "Ne iddia ediyor," deyince, Melik: "İddia ediyor ki, çocuğu sendendir ." Cüreyc, kadına sordu:
"— Sen böyle mi iddia ediyorsun?" Kadın: "Evet," dedi. Cüreyc:
"— Bu çocuk nerede?" dedi. "İşte o, kadının kucağında," dediler. Cüreyc, çocuğa dönüp sordu: "Senin baban kim?" Çocuk: "Sığır çobanı," dedi. (Cüreyc'in iftiraya uğradığı anlaşılınca) Melik dedi ki:
"— Senin manastırını altından yapalım mı?" Cüreyc: "Hayır," dedi.
**— Gümüşten yapalım mı? dedi. Cüreyc: "Hayır," dedi. Melik:
"— O halde onu nasıl yapalım?" dedi... Cüreyc: "Onu eskiden olduğu gibi yapın/ dedi, "Hangi şeye gülümsedin," diye Melik sordu. Cüreyc:
"— Hatırladığım bir işe, annemin bedduası bana erişti." dedi. Sonra başından geçen hadiseyi, onlara anlattı.»

Ebû Hüreyre'nin şöyle dediği işitilmiştir:
«— Beni dinliyen, Yahudi ve Hıristiyan, kim olursa olsun, muhakkak beni sevmiştir. Çünkü (henüz İslâm'ı kabul etmemiş olan) annemin müslüman olmasını istiyordu m da, o kabul etmiyordu . Ben ona, (İslâm'ı kabul et) dedim, o kaçındı. Bunun üzerine Peygamber (Sallalahü Aleyhi ve Sellem)'e gittim ve dedim ki:
«Annem için Allah'a dua et.» O da dua etti. Sonra anneme döndüm. Kapıyı üzerine kilitlemişti.»
Dedi ki:
«— Ey Ebû Hüreyre! Ben müslüman oldum.» Ben de (olanı) Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e haber verdim ve dedim ki:
«— Benim için ve annem için Allah'a dua et.»
Hzl Peygamber şöyle buyurdu:
«— Allah'ım! Kulun Ebû Hüreyre'yi ve annesini insanlara sevdir.»

Ebû Üseyd'in insanlara anlatarak şöyle dediği işitilmiştir : — Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)fin yanında idik. Bir adam dedi ki:
Ey Allah'ın Resulü, ebeveynim öldükten sonra, onlara iyilik edebileceğim bir iyilik kaldı mı?»
(1) Bu hadisi, hadis imamlarından Müslisa ve Ahmet tahrîç etmişlerdir.
Peygamber şöyle buyurdu:
« Evet, dört haslet yardır: .
(1) Onlara hayır duada bulunmak ve onlara mağfiret dilemek.
(2) Vasıyyetlerini yerine getirmek.
(3) Onların sadık arkadaşlarına ikram etmek. .
(4) Akrabaya sıla (iyilik) etmek ki, sana akrabalık ancak onların nesebi tarafından gelir.»

Ebû Hüreyre şöyle demiştir:«— Ölümünden sonra, ölünün derecesi yükseltilir, ölü der ki: "Ey Rabbim! Bu (güzel) şey nedir?" Ona: Çocuğun, senin için istiğfar etti (Allah'dan mağfiret diledi), denir.»

Muhammed Ibni Şîrîn anlatıyor : «— Bir gece, Ebû Hüreyre'nin yanında idik, şöyle demişti: «— Allahım! Ebû Hüreyre'ye, annesine ve bunlar için afv dileyenle re sen mağfiret buyur.» Muhammed îbni Şîrîn dedi ki:
— Biz Ebû Hüreyre'nin duasına girelim diye, kendisine ve annesine Allah'dan mağfiret diliyoruz .»

Ebû Hüreyre'den: Resûlüllah (Sallatlahü Aleyhi ve Sellem) şöyle
dedi:
«— Kul vefat edince, bütün amellerin in sevabı kesilir; üç ameli müstesnadır. (Bunlardan birincisi) Sadaka-i cariyedir . (İkincisi) Kendisi ile faydalanılan şerefli bir ilimdir. (Üçüncüsü) Kendisine dua eden salih çocuktur.»

İbni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, bir adam şöyle dedi: «—Ey Allah'ın Resulü! Benim annem vefat etti ve vasıyyette bulunmadı. Onun adına sadaka vermem, kendisine fayda verir mi?» Peygamber: «— EVET!» dedi.

Hazreti Ömer'in oğlundan rivayet edildiğine göre, bir yolculukt a Hazreti Ömer'in oğlu (İbni Ömer) bir Bedevi'ye tesadüf etti. Bu Bedevi'nin babası, Hazreti Ömer (Radiyalla hu anh) 'in dostu id.i. Bedevi dedi ki, sen falanın oğlu değil misin? O da : «Evet!» dedi.. BÜnun üzerine İbni Ömer, yedekte bulundurd uğu bir merkebin ona verilmesi ni emretti ve başından da sarığını çıkararak ona verdi. İbni Ömer'in beraberin de olanlarda n biri: «(Bedeviler kanaatkar dır, aza razı olurlar) ona iki dirhem para yetmez miydi?» dedi. İbni Ömer dedi ki, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu :
«— Babanın dostunu gözet (ona ikram et ve sevgi göster). Onunla ilgiyi kesme, yoksa Allah (iman) nurunu söndürür.»

dareyn
dareyn
ilim ehli

Mesaj Sayısı : 482
Yaş : 49
Nerden : Dünya

http://my.opera.com/muhacir/blog/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz