HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İman, İslâm ve İhsan / oruç farz olan ibadetlerdendir

Aşağa gitmek

İman, İslâm ve İhsan / oruç farz olan ibadetlerdendir Empty İman, İslâm ve İhsan / oruç farz olan ibadetlerdendir

Mesaj  dareyn Çarş. Ağus. 04, 2010 10:53 am

“Kaderi inkar hakkında Basra’da ilk konuşan, Ma’bed el-Cühenî idi. Ben Yahya b. Ya’mer, Humeyd b. Abdirrahman ile birlikte hacca giderken, Rasûlullah’ın ashabından biriyle karşılaşsak da, kader hakkında konuşulanları sorsak dedik. Bu esnada mescide girerken Abdullah b. Ömer b. Hattab ile karşılaştık. Birimiz sağına birimiz soluna geçtik. Arkadaşımın sözü bana bırakacağını düşünerek, konuşmaya başladım:
- “Ey Eba Abdirrahman! Basra’da Kur’an’ı okuyan ve kendilerince bunun üzerinde derinlemesine duran bazı insanlar var. Onlar, “Kader yoktur, işler Allah’ın bir ilmi ve takdiri olmadan yeniden oluşur” iddiasında bulunuyorlar” dedim. Abdullah b. Ömer şöyle dedi:
- “Bu adamlarla karşılaştığında onlara haber ver, ben onlardan uzağım, onlar da benden uzaktırlar. Abdullah b. Ömer’in kendisine yemin ettiği Allah’a and olsun ki eğer onlardan birinin Uhud Dağı kadar altını olup, onu Allah yolunda harcasa bile, kadere inanmadıkça Allah bunu ondan kabul etmez.” Abdullah sözlerine şöyle devam etti:
- “Bana babam Ömer İbn. Hattab dedi ki: “Bir gün Rasûlullah (s)’in yanında oturuyorduk. Rasûlullah (s) “Sorun bana soracaklarınızı!” dedi. Heybetinden dolayı kendisine sormaktan çekindik. Derken birdenbire yanımıza elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah, yolculuk yapmış izlenimi vermeyen, ama bizden de hiç kimsenin tanımadığı birisi çıkageldi. Rasûlullah (s)’in yanına oturdu. İki dizini Rasûlullah (s)’in dizlerine dayadı, ellerini de kendi dizleri üzerine koydu ve
- “Ya Muhammed! İslâm nedir? Bu konuda bana bilgi ver.” dedi. Rasûlullah (s) da:
- “İslâm, Allah’a kul-köle olman, ibadet etmen, O’na hiçbir şeyi ortak koşmaman, O’nu hiçbir şekilde ortaklı düşünmemen; Allah’dan başka sözü dinlenecek, kulu kölesi olunacak hiçbir varlık, hiçbir ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna şehadet etmen, şehit olmaya razı olarak kabul ve beyan etmen, farz namazı dosdoğru kılman, farz olan zekatı vermen, ramazan orucunu tutman, imkanın varsa –yoluna gücün yeterse- Beytullah olan Kabe’yi haccetmendir.” buyurdu. O adam:
- “Doğru söyledin.” dedi. Ömer:
- “Biz buna şaşırdık kaldık. Hem soru soruyor, hem de verilen cevabı tasdik ediyor, onaylıyordu.”
O adam:
“Peki ya iman nedir? Ondan haber ver!” dedi. Rasûlullah (s) da:
“Allah’a, O’nun melekleri olduğuna, kitaplar gönderdiğine, peygamberleri görevlendirdiğine, Allah’a kavuşmaya ve ahiret gününe, son dirilmeye inanman ve kadere, hayrına ve şerrine, herşeyin Allah’ın takdiri ve yaratması ile olduğuna iman etmendir.” buyurdu. O da:
“Doğru söyledin.” dedi ve sormaya devam etti:
“Öyleyse ihsan nedir? Bana ihsanı bildir.” dedi.
Rasûlullah (s) de:
“Sanki kendisini görüyorsun gibi, huzurunda olduğunu bilerek Allah’a ibadet etmendir. Çünkü sen Allah’ı görmüyor olsan da Allah seni muhakkak görür.” dedi. O adam:
“Tamam. Bir de bana kıyametin ne zaman kopacağını haber versen.” dedi.
Rasûlullah (s) de:
“Kendisine sorulan, onu sorandan daha iyi bilmez. Yani bu konuyu ben senden daha fazla bilmiyorum. Sen ne kadar bilmiyorsan, ben de o kadar bilmiyorum.”dedi.2 O adam:
“O zaman bana kıyametin alametlerini söylesen.” dedi. Rasûlullah(s):
“Cariyenin sahibini, kadının efendisini doğurması, insanların kendi çocuklarını Rablaştırıp, kendilerinin doğurup ortaya çıkardığı bu çocuk tanrıların kölesi durumuna düşmeleri, fakir olan koyun çobanlarının bina yapma, servete ulaşma gibi birbirleriyle ekonomik yapılanma yarışına çıktıklarını görmen; yalınayak, başı çıplak, sağır, dilsiz, seviyeleri düşük cahil kişileri o bölgede yönetici, insanların idarecisi olarak gördüğün zaman bunlar kıyamet alametlerindendir. Kıyametin vakti Allah’ın bildirmediği bir gaybdır ve akılla bilinemeyen beş şeyden biridir ki, onları Allah’tan başka hiç kimse bilemez.” Rasûlullah (s) sonra Lokman sûresinin 34. ayetini okudu:
“Kıyamet vaktini bilen sadece Allah’tır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilmez. Şüphesiz Allah herşeyi bilendir, herşeyden haberdardır.”
Ömer dedi ki:
“ Sonra o adam dönüp gitti. Rasûlullah (s):
“O adamı bana getirin!” deyince sahabiler adamı aradılar, fakat bulamadılar. Sonra Rasûlullah (s) bana:
“Ey Ömer! Kimdi bu soran, biliyor musun?” dedi. Ben:
“En iyi bilen Allah ve Rasûlüdür.” dedim. Rasûlullah (s) :
“Gerçekten O Cibril’dir. Sizlere, insanlara dinlerini öğretmek için geldi. Çünkü, siz sormamıştınız.” buyurdu.

(Sahihi Müslim,iman,1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7;Ebu Davud, Sünnet h:4695; Tirmizi, İman h:2610; Nesai, İman h:5005; İbnMace, Mukaddime h:63; Tuhfetü’l-Eşraf, eş-Şeyh Halil b. Me’mun Şiyha, Daru’l-Ma’rife, Beyrut, 1996-1417, h:10572;Buhari, İman, h:50, Tefsir, h:4777; İbn Mace, Mukaddime, h:64, Fiten, h:4044; Tuhfetü’l-Eşraf, h:14929.)

İslâm; Allah (c)’a ibadet etmek ve O’na hiç bir şeyi ortak tanımamaktır. Bu aynı zamanda imandır. Farz namazı gerektiği gibi ve devamlı kılmak bireysel ve bedenî bir kulluktur. Farz zekatı vermek ise mâlî ve toplumsal bir kulluktur. Namaz ve zekat emredilenleri yerine getirme şeklinde aktif bir kulluğu Ramazanda oruç tutmak ise yasaklananlardan uzaklaşma şeklinde pasif kulluğu anlatır.
dareyn
dareyn
ilim ehli

Mesaj Sayısı : 482
Yaş : 50
Nerden : Dünya

http://my.opera.com/muhacir/blog/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz