ORUCUN KAZASI
ORUCUN KAZASI
İbn Abbâs (radiyallahu anh) şöyle buyurur: Nebî Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'e bir adam gelerek: "Ey Allâh'ın Rasûlu! annem, üzerinde bir ayın orucu varken öldü, dolayısıyla onun yerine kazâ edebilir miyim?" diye sorar. Allâh Rasûlü Sallallahu Aleyhi ve Sellem de cevâben: "Evet, çünkü Allâh'ın borcu yerine getirilmeye daha lâyıktır " der.
Hayırlı amellerde acele etmeye delâlet eden delillerin geneline dâhil olduğundan, kazâ etmede acele etmek, geciktirmekten daha evlâdır. Allâh Teâla şöyle buyurur (Rabbinizin bağışına koşun ) [Âl-i İmrân : 133].
"İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar." [Mu'minûn :61].
Nafile oruç bozulursa kaza gerekmez. Ebu Said(radiyallahu anh) hadisinde; "Dilersen onun yerine bir gün oruç tut, dilersen tutma" buyurulmuştur.
Ramazan ayında mazeret sebebiyle tutulamayan oruç kaza edilirken, bu oruç özürsüz olarak bozulursa ne gerekir? bu konuda şu hadis cevap olacaktır; Ümmü Hani radiyallahu anha'dan; "Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir şey içti ve artanını bana verdi. Ben; "Ey Allah'ın Rasûlü! Ben oruçluyum. Ama senin artığını da geri çevirmek istemiyorum" dedim. Buyurdu ki; "Eğer Ramazan'dan kaza ediyorsan bunun yerine daha sonra bir gün oruç tutarsın. Ama nafile oruç tutuyorsan ister bunun yerine oruç tut, istersen tutma."
Tenbîh : Kazâ orucunu ardı ardına tutmak gerekli değildir. [Kişi ölür de kılmadığı namazları varsa, ne velisi ne de başkasının bunu kazâ edemeyeceğine dâir ilim ehlinin icmâ-ı vardır. Aynı şekilde her kim oruç tutamaz ise, hiç kimse yaşadığı esnada onun yerine oruç tutmaz. Bilâkis her gün için bir fakir doyurur.
Ama kim de üzerinde adak orucu olduğu halde ölür ise, yukarıdaki hadise göre velisi yerine tutar. Çünkü Sahabe bunu böyle anlamıştır: (Bir kadının annesi üzerinde ramazan orucu olduğu halde ölmüştür. Aişe (radiyallahu anha)'ye gelip «onun yerine kazâ edebilir miyim der?» O da: «Hayır kazâ etme bilâkis onun yerine her gün için bir fakire yarım sa' sadaka ver», der.)
Başka bir eserde İbn Abbâs (radiyallahu anh) şöyle der: (Kişi ramazanda hasta olur da oruç tutmadan ölürse, onun yerine (fakir) doyurulur, üzerine kazâ gerekmez. Eğer üzerinde adak orucu varsa, velisi onun yerine kazâ eder.)
Ramazanda bilerek (özürsüz) orucunu bozan kimse hakkında, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem den kazâ edeceğine veya keffâret ödeyeceğine dâir hiç bir delil sabit değildir. Çünkü bunun günâhı çok büyük olduğundan kazâ veya keffâret ile telâfi edilecek gibi değildir. Bilâkis Allâh'a tevbe etmesi ve tevbesinde sadık olması, sâlih amelleri ve taatleri çoğaltması gerekir. Umulur ki Allâh, orucunu kasden bozarak işlediği bu günahını siler.
Oruç, amelî olduğu kadar vakti olan bir ibâdettir. Malûmdur ki, kişi ramazan orucunu bir başka ayda tutsa bu ondan kabul edilmediği gibi, kazâ da aynı şekilde kabul edilmez. Eğer bu kapı açılır da insanlara ramazanda bilerek oruç bozana bir gün kaza gerekir denilirse, nasıl olsa kazâ edeceğiz diye farz olan ramazan orucunda tembellik ederek bunun günahını önemsemezler.
Peki Ramazanda özürsüz olarak orucunu bozanın cezası nedir ?:
Ebû Umâme el-Bâhilî (radiyallahu anh) Rasûlullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'ın şöyle buyurduğunu işittim der: "Ben uyuyorken, iki adam gelip iki koltuğumdan tutarak çıkması zor bir dağa götürdüler" ve : "Buraya çık" dediler. Bunun üzerine dağa çıkmaya başladım. Ortasına gelince şiddetli sesler duyuldu. Ben : "Bu sesler nedir ?" deyince :
"Cehennem halkının feryadı dediler. Tekrar gitmeye başladık. Bir de gördük ki, avurtları yarılmış, bu yarıklardan kanlar akan, ayakları bağlanmış bir topluluk var !" Ben:
"Bunlar kim?" dedim. "Oruçlarını vaktinden önce yiyenler" dediler.)
İbn Abbâs (radiyallahu anh)'dan rivayet olunduğuna göre; Bir adam gelerek:("Ben ramazandan bir gün oruç yedim, bunun için bana bir çare bulur musun?" diye sorar, İbn Abbâs: "Ramazandan boş bir gün bulmaya güç yetirirsen onun yerine tut der." Adam da: "Ramazandan boş bir gün bulabilecek miyim?" Deyince, İbn Abbâs ta: "Ben de bundan başka sana hangi fetvâyı bulayım der.")
Hayırlı amellerde acele etmeye delâlet eden delillerin geneline dâhil olduğundan, kazâ etmede acele etmek, geciktirmekten daha evlâdır. Allâh Teâla şöyle buyurur (Rabbinizin bağışına koşun ) [Âl-i İmrân : 133].
"İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar." [Mu'minûn :61].
Nafile oruç bozulursa kaza gerekmez. Ebu Said(radiyallahu anh) hadisinde; "Dilersen onun yerine bir gün oruç tut, dilersen tutma" buyurulmuştur.
Ramazan ayında mazeret sebebiyle tutulamayan oruç kaza edilirken, bu oruç özürsüz olarak bozulursa ne gerekir? bu konuda şu hadis cevap olacaktır; Ümmü Hani radiyallahu anha'dan; "Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir şey içti ve artanını bana verdi. Ben; "Ey Allah'ın Rasûlü! Ben oruçluyum. Ama senin artığını da geri çevirmek istemiyorum" dedim. Buyurdu ki; "Eğer Ramazan'dan kaza ediyorsan bunun yerine daha sonra bir gün oruç tutarsın. Ama nafile oruç tutuyorsan ister bunun yerine oruç tut, istersen tutma."
Tenbîh : Kazâ orucunu ardı ardına tutmak gerekli değildir. [Kişi ölür de kılmadığı namazları varsa, ne velisi ne de başkasının bunu kazâ edemeyeceğine dâir ilim ehlinin icmâ-ı vardır. Aynı şekilde her kim oruç tutamaz ise, hiç kimse yaşadığı esnada onun yerine oruç tutmaz. Bilâkis her gün için bir fakir doyurur.
Ama kim de üzerinde adak orucu olduğu halde ölür ise, yukarıdaki hadise göre velisi yerine tutar. Çünkü Sahabe bunu böyle anlamıştır: (Bir kadının annesi üzerinde ramazan orucu olduğu halde ölmüştür. Aişe (radiyallahu anha)'ye gelip «onun yerine kazâ edebilir miyim der?» O da: «Hayır kazâ etme bilâkis onun yerine her gün için bir fakire yarım sa' sadaka ver», der.)
Başka bir eserde İbn Abbâs (radiyallahu anh) şöyle der: (Kişi ramazanda hasta olur da oruç tutmadan ölürse, onun yerine (fakir) doyurulur, üzerine kazâ gerekmez. Eğer üzerinde adak orucu varsa, velisi onun yerine kazâ eder.)
Ramazanda bilerek (özürsüz) orucunu bozan kimse hakkında, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem den kazâ edeceğine veya keffâret ödeyeceğine dâir hiç bir delil sabit değildir. Çünkü bunun günâhı çok büyük olduğundan kazâ veya keffâret ile telâfi edilecek gibi değildir. Bilâkis Allâh'a tevbe etmesi ve tevbesinde sadık olması, sâlih amelleri ve taatleri çoğaltması gerekir. Umulur ki Allâh, orucunu kasden bozarak işlediği bu günahını siler.
Oruç, amelî olduğu kadar vakti olan bir ibâdettir. Malûmdur ki, kişi ramazan orucunu bir başka ayda tutsa bu ondan kabul edilmediği gibi, kazâ da aynı şekilde kabul edilmez. Eğer bu kapı açılır da insanlara ramazanda bilerek oruç bozana bir gün kaza gerekir denilirse, nasıl olsa kazâ edeceğiz diye farz olan ramazan orucunda tembellik ederek bunun günahını önemsemezler.
Peki Ramazanda özürsüz olarak orucunu bozanın cezası nedir ?:
Ebû Umâme el-Bâhilî (radiyallahu anh) Rasûlullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'ın şöyle buyurduğunu işittim der: "Ben uyuyorken, iki adam gelip iki koltuğumdan tutarak çıkması zor bir dağa götürdüler" ve : "Buraya çık" dediler. Bunun üzerine dağa çıkmaya başladım. Ortasına gelince şiddetli sesler duyuldu. Ben : "Bu sesler nedir ?" deyince :
"Cehennem halkının feryadı dediler. Tekrar gitmeye başladık. Bir de gördük ki, avurtları yarılmış, bu yarıklardan kanlar akan, ayakları bağlanmış bir topluluk var !" Ben:
"Bunlar kim?" dedim. "Oruçlarını vaktinden önce yiyenler" dediler.)
İbn Abbâs (radiyallahu anh)'dan rivayet olunduğuna göre; Bir adam gelerek:("Ben ramazandan bir gün oruç yedim, bunun için bana bir çare bulur musun?" diye sorar, İbn Abbâs: "Ramazandan boş bir gün bulmaya güç yetirirsen onun yerine tut der." Adam da: "Ramazandan boş bir gün bulabilecek miyim?" Deyince, İbn Abbâs ta: "Ben de bundan başka sana hangi fetvâyı bulayım der.")
Similar topics
» ÖZÜR SEBEBİYLE VAKTİNDE KILINMAYAN NAMAZLARIN KAZASI
» ORUCUN VAKTİ
» NAFİLE ORUCUN NİYYETİ
» Orucun Fazileti / Cemul Fevaid'den
» Orucun Fazileti / Cemul Fevaid'den
» ORUCUN VAKTİ
» NAFİLE ORUCUN NİYYETİ
» Orucun Fazileti / Cemul Fevaid'den
» Orucun Fazileti / Cemul Fevaid'den
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz