HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.

Join the forum, it's quick and easy

HİCRET
Allah'ın selamı hidayete tabi olanlara olsun

Hoş geldiniz lütfen üye olunuz.

Allah (c.c) size bu dünyada ve ahirette af ve afiyet versin amin.
HİCRET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ramazan’ı yaşamak

Aşağa gitmek

Ramazan’ı yaşamak Empty Ramazan’ı yaşamak

Mesaj  yunis Cuma Ağus. 13, 2010 11:38 am

Ramazan-ı şerifi İslâmca, müslümanca, mü’mince yaşamak… Ve gücümüz, himmetimiz, ihlâsımız, gayretimiz nisbetinde yaşatmak… O nurlu atmosferi etrafımıza, çevremize, hayatımıza, mematımıza, iliklerimize kadar yansıtmak… Sadece bir ibadet olarak değil, bir hayat nizamı, bir mühim şeâir olarak… Ve İslâm’ın geleceğine dair umut yeşerten çalışmalara, amellere, gayretlere sahip çıkarak…

Rabbimiz Kitab-ı Kerîmin’de buyuruyor:

“ Ey îman edenler! Sizden önceki
(ümmet)lere yazıldığı gibi, sizin üzerinize de oruç
tutmak yazıldı (farz kılındı). Olur ki bu sâyede takvâya
erersiniz. (Bakara, 2/ 183)

Bu ibadetle takva zemininde yaşayarak Şâri’i Hakikî olan Cenâb-ı Hakk’a yaklaşmak, rızasına erişmek, zikir, evrad, tefekkür ve tezekkürle pişmek, dost ehlinin izini sürüp rızaya , menzile onlara tutunarak yetişmek, mânen rûhânîlerle görüşmek…Tevbe, istiğfar, pişmanlık, Hakk’a dönüş, yeniden bütün hücrelerle diriliş, yenilenme, tecdîd, tahkîm, takviye, istinad duvarları inşa edebilmek günah ve küfür sellerinin karşısına, tehlikeli heyelanlara karşı set yapabilmek oruç ve ibadetlerini ve tüm benliğiyle nefsinde inancı yeniden inşa edebilmek…

İşte Allah Rasûlü (s.a.v)’in mübarek sözü:

“Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmemiş
olan insanın burnu sürtülsün. Anne ve babasına veya
bunlardan birine yetişip de onlar sayesinde cennete
girmeyen kimsenin de burnu sürtülsün. Ben yanında
zikredildigim zaman bana salât okumayan kimsesinin de
burnu sürtülsün!” (Tirmizi, Daavat 110, (3539)

Ve Şeâir içinde en parlak ve a’zam mertebede bir yeri olan Ramazan orucu, erkân-ı İslâmiyenin mühimlerinden olup çok hikmetlerle ve faydalarla donatılmış olduğunu dikkatten uzak tutmadan yaşamak…

Gaflet perdesinden sıyrılıp esbap perdesini yırtarak Rahmâniyyet ve Rahîmiyyetin cilvelerini orucun irşadiyle görebilmek…

O’nun ni’metlerinin hakikî, hâlis, umûmî şükrünü edâ edebilme fırsatını ve idrakini yakalayabilmek…

Nefsimizin hür, serbest, istediği tarzda hareket edemeyeceğini, kendine mâlik olmadığını, bir sahibinin bulunduğunu, emir altında hareket ettiğini, bir yudum suya bile zamanı gelmeden el uzatamayacağını, bir kul olarak emir istikametinde hareket etmesi gerektiğini oruç vâsıtasıyla anlamak…

Oruç vesilesiyle Kur’ân ahlâkını, O yüce düsturları bize teblîğ eden Zât-ı Risâletin nümûne davranışlarını, Ramzan’a, oruca ve insana bakışını hayata geçirmek için en güzel fırsatı yakalayabilmek…

İnsanoğlunun kendini âciz, fakîr, rahmet ve bağışa muhtaç bir dilenci, bir sâil konumunda olduğunu, Rahmet ve mağfiret ayı ile gerçek sahibine bir kez daha sığınma ve iltica bahtiyarlığını yaşayabileceği şuûrunu iliklerine kadar hissedebilmek…

Ramazan-ı Şerifte inzal buyurulan Kur’ânı okurken ve dinlerken, yeniden Cebrâil (a.s)’ın mübarek ağzından Resûlullah (A.S.M)’ın istimâsı, bütün latîfeleriyle massedip mezc ederek maddî ve mânevî hayatına kılavuz yapması misüllu, bizim de aynı îmân ve akîde ile Kelâm-ı Rabbâniyeye muhatabiyetimizi hissetmemiz gerektiği kavrayabilmek…

Âlem-i İslâm’ın dört bir yanında zâimlerin eşeddi zulmüne ma’rûz kalmış Müslüman kardeşlerimize, ma’sûm ve mağdurlara, haksız yere sudan bahanelerle hürriyetlerini kaybedip medrese-i Yusufiyelerde çile dolduranlara, Yahudî zulmü altında inleyen genç, yaşlı, çocuk her müslümana, iftarlarını bir kuru ekmekle açmak durumunda kalan İslâm ümmetinin bir uzvu olan muhtaçlara dualarımızı eksik etmemek…

Ve yeniden başlamanın ebediyete intikalinin bitiş noktasında nefsimizin, neslimizin, cismimizin, çevremizin, hanemizin, midemizin, damarlarımızın, kalbimizin, zihnimizin, dimağımızın, bakış açımızın ve tüm letaifimizin ıslah, huzur, sükûn, diriliş ve yeniden inşasını başarabilmeyi Lutfu İlâhîden bütün rûh-u canımla niyaz ederken, dualarına çok muhtaç olduğum muhterem okuyucularımızın, âlem-i İslâm’ın, garip ve kimsesizlerin Ramazan-ı şerifini tebrîk ve tes’îd eder; hayırlara, Müslümanların ve İslâm’ın yeniden diriliş ve şahlanışına, meşveret-i şer’iyyenin ve şeâirin ihyâ ve ikamesine vesîle olmasını Hâlık-ı Rahîm’den niyaz ve temenni ederim.

yunis
ilim ehli

Mesaj Sayısı : 24

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz