Peygamberimizin hanımlarından /ÜMM-İ HABİBE
1 sayfadaki 1 sayfası
Peygamberimizin hanımlarından /ÜMM-İ HABİBE
Ümm-i Habîbe, ilk önce
Resulullahın halasının oğlu Ubeydullah bin Cahş ile evlendi. Kocasıyla
birlikte İslâmiyeti kabul eden ilk müslümanlardandır. Mekke'deki
kâfirlerin, müslümanlara eziyet ve zararları dayanılmayacak bir dereceye
geldiğinde, Habeşistan'a hicret ettiler.
Kızı Habîbe, Habeşistan'da doğdu. Kocası Ubeydullah bin Cahş, papazların
propagandalarına aldanıp, fakirlikten kurtularak, dünya malına kavuşmak
için mürted oldu. Dinini bıraktı.
Dünyaya değişmeyeceğini bildirdi
Ümm-i Habîbe kocasının mürted olacağını rüyasında görmüştü. Rüyada,
kocasının suratının gayet çirkinleşip, kapkara olduğunu gördü. O sabah
rüyasını tabir etmek için düşünürken, kocası hıristiyan olduğunu
söyleyip, ona, Sen de hıristiyan ol dedi.
Kocası dinini dünyaya değişince, Ümm-i Habîbe'yi de İslâmiyetten çıkıp,
zengin olmaya zorladı. O, fakirliğe, ölüme razı olacağını, fakat
Muhammed aleyhisselamın dinini ve sevgisini, bütün dünyaya
değişmeyeceğini, bildirdi.
Ubeydullah bin Cahş, Ümm-i Habîbe'yi boşayıp, sürünerek ölmesini
bekledi. Fakat kendisi içki âlemlerine dalıp, az zaman sonra sarhoşken
öldü.
Peygamber efendimiz, Ümm-i Habîbe'nin dininin kuvvetini ve başına gelen
acı hâli işitti. İman kuvvetine hayran kalıp, hâline çare aradı. Kendisi
de, Ümm-i Habîbe'nin babası ve Mekke kâfirlerinin başkumandanı olan Ebu
Süfyan ile mücadele ediyordu.
Peygamber efendimiz, daha önce müslüman olan Habeşistan hükümdarı
Necâsî'ye, hicretin yedinci senesinde mektup yazıp, Amr bin Ümeyye ile
gönderdi. Mektupta; Oradaki Ümm-i Habîbe ile evleneceğim. Nikâhımı yap!
Sonra kendisini buraya gönder şeklinde talepte bulundu.
Necâsî, Peygamberimizin mektubuna çok hürmet edip, hemen hazırlıklara
başladı. Hizmetçisini gönderip, Resulullahın isteğini bildirdi. Ümm-i
Habîbe, Resulullahın nikâhına girmeyi kabul edince, Habeşistan hükümdarı
iki gümüş gerdanlık, mücevherat, yüzükler ve bilezikler hediye etti.
Müslümanlar çok rahat etti
Daha sonra Necâsî, mühacir müslümanları sarayına davet etti ve
Resulullah efendimiz ile Ümm-i Habîbe'nin nikâhını kıydı. Ümm-i Habîbe,
imanının mükâfatına kavuşarak orada zengin ve rahat oldu. Necâsî
sayesinde Habeşistan'daki müslümanlar da çok rahat etti, ferah yaşadı.
Ümm-i Habîbe, cennette, kadınlar kocalarının yanında bulunacakları için,
cennetin en yüksek derecesi ile de müjdelenmiş oldu ki, dünyanın bütün
zevk ve nimetleri, bu müjde yanında pek küçük kalır.
Ümm-i Habîbe'nin Resulullah efendimiz ile evlenmesi, babası Ebu
Süfyan'ın kalbinin yumuşayıp, ileride müslüman olmasını hazırlayan
sebeplerdendir.
Ümm-i Habîbe, muhacirlerle Necâsî'nin temin ettiği gemiyle, Car limanına
geldiler. Oradan da deveye binip, Medine'ye geldi. O sırada
Peygamberimiz Hayber'de idi.
Ümm-i Habîbe Peygamberimizi çok severdi. Mekkeli müşrikler, Hudeybiye
antlaşmasını bozduktan sonra, endişeye kapılıp, anlaşmayı yenilemek
istediler. Bu iş için o zaman henüz müslüman olmamış olan Ebu Süfyan'i
Medine'ye gönderdiler. O da aracı olması için kızının yanına gitti.
Başını kucağına koymuştu
Ebu Süfyan, kızının odasına girip, Peygamberimizin her zaman oturduğu
mindere oturmak üzere iken, Ümm-i Habîbe; Sen bu mübarek yere oturmaya
lâyık değilsin diyerek oturmasına mâni oldu.
Ebu Süfyan, kızından bu sözleri işitince, onun dinine bağlılığına hayret
etti. Ebu Süfyan daha sonra Mekke'nin fethinde müslüman oldu. Birgün
Resulullah efendimiz, Ümm-i Habîbe'nin odasına geldi. O esnada Hz.
Muaviye başını, kızkardeşi Ümm-i Habîbe'nin kucağına koymuş, uyuyordu.
Bu hâli görünce, hanımı Ümm-i Habîbe'ye buyurdu ki:
- Ya Ümm-i Habîbe! Kardeşini bu kadar çok mu seviyorsun?
- Evet, ya Resulallah, kardeşimi çok seviyorum.
- Onu Allah ve Resulü de çok seviyor.
Hz. Ümm-i Habîbe çok fazıl, kâmil birisiydi. Peygamberimizden pek çok
hâdiseye şehadet edip, otuz hadis-i şerif rivayet etti. Hadis-i
şeriflere çok dikkat ederdi. Bu hususta kendisine danışılırdı.
Abdestli pişirmek
Yeğeni Ebu Süfyan bin Said'e, abdestli bulunmayı tavsiye edip, şu hadis-i şerifi rivayet etti.
(Her kim bir şey pişirecek olursa, abdest alması iyidir.)
Yine, (Her kim her gün oniki rekat nafile namaz kılarsa, o kimse için
cennette bir ev hazırlanır) hadis-i şerifini rivayet ettikten sonra
buyurdu ki:
- Ben bunu işittikten sonra, o namazları hep kıldım.
Bu nafilelere verilecek sevaplar, farz borcu olmayanlar içindir.
Babası Ebu Süfyan bin Harb vefat ettikten bir müddet sonra, güzel
kokular sürünüp, iyi ve yeni elbise giymişti. Etrafındakilere Peygamber
efendimizin şu hadis-i şerifini de nakletti:
(İman sahibi bir kadın için, herhangi bir şekilde üç günden fazla
matemli bulunmak caiz değildir. Ancak, kocası için, bunun müddeti dört
ay ve on gündür.)
Hz. Ümm-i Habîbe, kardeşi Hz. Muaviye'nin hilafeti zamanında hastalandı. Hasta yatağında Hz. Aişe'yi çağırtıp dedi ki:
- Benimle senin ve diğerlerinin arasında münasebetler vardı. Eğer her ne
suretle olursa olsun, aramızda hataen bir şey geçmiş ise, senden
affetmeni isterim. Affeyle ve hayır duâ ile yâd edip, benim için
mağfiret talep et.
Hz. Aişe bu söz üzerine duâ edip buyurdu ki:
- Sen beni memnun etmişsin. Hak teâlâ da seni memnun kılsın.
Medine-i münevverede 664 senesinde yetmişüç yaşında vefat etti.
Resulullahın halasının oğlu Ubeydullah bin Cahş ile evlendi. Kocasıyla
birlikte İslâmiyeti kabul eden ilk müslümanlardandır. Mekke'deki
kâfirlerin, müslümanlara eziyet ve zararları dayanılmayacak bir dereceye
geldiğinde, Habeşistan'a hicret ettiler.
Kızı Habîbe, Habeşistan'da doğdu. Kocası Ubeydullah bin Cahş, papazların
propagandalarına aldanıp, fakirlikten kurtularak, dünya malına kavuşmak
için mürted oldu. Dinini bıraktı.
Dünyaya değişmeyeceğini bildirdi
Ümm-i Habîbe kocasının mürted olacağını rüyasında görmüştü. Rüyada,
kocasının suratının gayet çirkinleşip, kapkara olduğunu gördü. O sabah
rüyasını tabir etmek için düşünürken, kocası hıristiyan olduğunu
söyleyip, ona, Sen de hıristiyan ol dedi.
Kocası dinini dünyaya değişince, Ümm-i Habîbe'yi de İslâmiyetten çıkıp,
zengin olmaya zorladı. O, fakirliğe, ölüme razı olacağını, fakat
Muhammed aleyhisselamın dinini ve sevgisini, bütün dünyaya
değişmeyeceğini, bildirdi.
Ubeydullah bin Cahş, Ümm-i Habîbe'yi boşayıp, sürünerek ölmesini
bekledi. Fakat kendisi içki âlemlerine dalıp, az zaman sonra sarhoşken
öldü.
Peygamber efendimiz, Ümm-i Habîbe'nin dininin kuvvetini ve başına gelen
acı hâli işitti. İman kuvvetine hayran kalıp, hâline çare aradı. Kendisi
de, Ümm-i Habîbe'nin babası ve Mekke kâfirlerinin başkumandanı olan Ebu
Süfyan ile mücadele ediyordu.
Peygamber efendimiz, daha önce müslüman olan Habeşistan hükümdarı
Necâsî'ye, hicretin yedinci senesinde mektup yazıp, Amr bin Ümeyye ile
gönderdi. Mektupta; Oradaki Ümm-i Habîbe ile evleneceğim. Nikâhımı yap!
Sonra kendisini buraya gönder şeklinde talepte bulundu.
Necâsî, Peygamberimizin mektubuna çok hürmet edip, hemen hazırlıklara
başladı. Hizmetçisini gönderip, Resulullahın isteğini bildirdi. Ümm-i
Habîbe, Resulullahın nikâhına girmeyi kabul edince, Habeşistan hükümdarı
iki gümüş gerdanlık, mücevherat, yüzükler ve bilezikler hediye etti.
Müslümanlar çok rahat etti
Daha sonra Necâsî, mühacir müslümanları sarayına davet etti ve
Resulullah efendimiz ile Ümm-i Habîbe'nin nikâhını kıydı. Ümm-i Habîbe,
imanının mükâfatına kavuşarak orada zengin ve rahat oldu. Necâsî
sayesinde Habeşistan'daki müslümanlar da çok rahat etti, ferah yaşadı.
Ümm-i Habîbe, cennette, kadınlar kocalarının yanında bulunacakları için,
cennetin en yüksek derecesi ile de müjdelenmiş oldu ki, dünyanın bütün
zevk ve nimetleri, bu müjde yanında pek küçük kalır.
Ümm-i Habîbe'nin Resulullah efendimiz ile evlenmesi, babası Ebu
Süfyan'ın kalbinin yumuşayıp, ileride müslüman olmasını hazırlayan
sebeplerdendir.
Ümm-i Habîbe, muhacirlerle Necâsî'nin temin ettiği gemiyle, Car limanına
geldiler. Oradan da deveye binip, Medine'ye geldi. O sırada
Peygamberimiz Hayber'de idi.
Ümm-i Habîbe Peygamberimizi çok severdi. Mekkeli müşrikler, Hudeybiye
antlaşmasını bozduktan sonra, endişeye kapılıp, anlaşmayı yenilemek
istediler. Bu iş için o zaman henüz müslüman olmamış olan Ebu Süfyan'i
Medine'ye gönderdiler. O da aracı olması için kızının yanına gitti.
Başını kucağına koymuştu
Ebu Süfyan, kızının odasına girip, Peygamberimizin her zaman oturduğu
mindere oturmak üzere iken, Ümm-i Habîbe; Sen bu mübarek yere oturmaya
lâyık değilsin diyerek oturmasına mâni oldu.
Ebu Süfyan, kızından bu sözleri işitince, onun dinine bağlılığına hayret
etti. Ebu Süfyan daha sonra Mekke'nin fethinde müslüman oldu. Birgün
Resulullah efendimiz, Ümm-i Habîbe'nin odasına geldi. O esnada Hz.
Muaviye başını, kızkardeşi Ümm-i Habîbe'nin kucağına koymuş, uyuyordu.
Bu hâli görünce, hanımı Ümm-i Habîbe'ye buyurdu ki:
- Ya Ümm-i Habîbe! Kardeşini bu kadar çok mu seviyorsun?
- Evet, ya Resulallah, kardeşimi çok seviyorum.
- Onu Allah ve Resulü de çok seviyor.
Hz. Ümm-i Habîbe çok fazıl, kâmil birisiydi. Peygamberimizden pek çok
hâdiseye şehadet edip, otuz hadis-i şerif rivayet etti. Hadis-i
şeriflere çok dikkat ederdi. Bu hususta kendisine danışılırdı.
Abdestli pişirmek
Yeğeni Ebu Süfyan bin Said'e, abdestli bulunmayı tavsiye edip, şu hadis-i şerifi rivayet etti.
(Her kim bir şey pişirecek olursa, abdest alması iyidir.)
Yine, (Her kim her gün oniki rekat nafile namaz kılarsa, o kimse için
cennette bir ev hazırlanır) hadis-i şerifini rivayet ettikten sonra
buyurdu ki:
- Ben bunu işittikten sonra, o namazları hep kıldım.
Bu nafilelere verilecek sevaplar, farz borcu olmayanlar içindir.
Babası Ebu Süfyan bin Harb vefat ettikten bir müddet sonra, güzel
kokular sürünüp, iyi ve yeni elbise giymişti. Etrafındakilere Peygamber
efendimizin şu hadis-i şerifini de nakletti:
(İman sahibi bir kadın için, herhangi bir şekilde üç günden fazla
matemli bulunmak caiz değildir. Ancak, kocası için, bunun müddeti dört
ay ve on gündür.)
Hz. Ümm-i Habîbe, kardeşi Hz. Muaviye'nin hilafeti zamanında hastalandı. Hasta yatağında Hz. Aişe'yi çağırtıp dedi ki:
- Benimle senin ve diğerlerinin arasında münasebetler vardı. Eğer her ne
suretle olursa olsun, aramızda hataen bir şey geçmiş ise, senden
affetmeni isterim. Affeyle ve hayır duâ ile yâd edip, benim için
mağfiret talep et.
Hz. Aişe bu söz üzerine duâ edip buyurdu ki:
- Sen beni memnun etmişsin. Hak teâlâ da seni memnun kılsın.
Medine-i münevverede 664 senesinde yetmişüç yaşında vefat etti.
muslim- ilim ehli
- Mesaj Sayısı : 22
Similar topics
» Hz. REYHANE / Peygamberimizin hanımlarından
» PEYGAMBERİMİZİN ŞAKALARI
» Peygamberimizin Şefaat Çeşitleri
» Peygamberimizin dadısı /ÜMM-İ EYMEN
» PEYGAMBERİMİZİN SÖYLENMESİNİ HOŞ KARŞILAMADIĞI SÖZLER
» PEYGAMBERİMİZİN ŞAKALARI
» Peygamberimizin Şefaat Çeşitleri
» Peygamberimizin dadısı /ÜMM-İ EYMEN
» PEYGAMBERİMİZİN SÖYLENMESİNİ HOŞ KARŞILAMADIĞI SÖZLER
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz